hepimiz forrest gump, 300 gibi filmleri izleyip "allah'ım neden biz bu ayarda film yapamıyoruz" hışmına kapılmışızdır; recep ivedik serilerini türk filmlerinin lokomotifi olarak varsayarak bütün kendi yapımlarımıza önşartlı yaklaşmışızdır. çoğumuzda eleştirmişizdir bu filmleri yenisi çıkınca tekrar izleyecek olmamıza rağmen.
bana göre; hepimizin bilinç altında türk sinemasından büyük beklentiler var. türk sineması olgusuna sahiplenmişlik var. ve insan en çok yakınındakini hırpalar misali yerden yere vuruyoruz. burdan yola çıkarak bir sınama yapalım; tom hanks gibi devlet kadar güçlü bir popülariteye sahip bir yıldız gidip milyonlarca dolara malolan "dünyanın durduğu gün" filmini çekme cüretine katlanabiliyor, izleyenler hak verecektir sinema tarihinin en yetersiz filmlerinden biridir belkide. hani elektronik eşyada bir statü vardır ya fiyat-performans diye işte bu film de maliyetine yazık bir yapımdır, fiyaskodur. ancak yüzlerce kopyası dünyanın heryerinde oynamayı başarmıştır o ayrı.
belki başka dilde aşk filmi 500bin tirajını geçemeyecek, belki cannes'ta yarışamayacak ama gerçekten not defteri, cesaretin var mı aşka gibi filmleri izleyen ve o filmlerden etkilenenlerin bu filmlerin yanına arşivlemeleri gerekeceği bir yapımdır başka dilde aşk; hem ne güzel bir özelliği var: bir türk filmi.