dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan ama tutunamayan, uyumsuz ve bulundugu toplumda kaynaşamayan yahudileri, filistin in mübarek topraklarına israil bayragı dikmeye and içmiş siyonistlerce, bir vakum gibi bu uyumsuz ve ruhen çökmüş tipleri, dünyadan hortumlayarak filistin in mübarek topraklarına bir zehir gibi zerk ettigi iki ayaklı varlıklardır. filistin 1918 den beri bu yerleşimci kavramı yüzünden bir ölüm tarlası, bir şehadet pınarı haline gelmiştir. bir bebek ölmeden güneşin batmadıgı bir katliam diyarıdır. kadın ve bebeklerin kanı ile serpilen yerleşimcilerde çocuk yetiştirmektedir, çocuklar körpeciktir, babaları eve geldiginde günün nasıl geçti diye sordugu da bu tipler, çocukları da katil yetişsin diye, öldürdügü bebeleri evlerinde körpe beyinli çocuklarına anlatırlar. tüm dünya yahudileri dogal israil vatandaşıdır, askerliklerini hem yaşadıkları ülkede hem israilde yaparlar,sırf bu zihniyeti tanısınlar diye, onlar da nasıl olsa bir gün yerleşimci olacaklardır.
bu yerleşimciler okadar vahşidir ki, bir başbakanlarını katletmişlerdir, bilmem kaçyıldır ölemeyen, komada yaşayan katillerin en büyügü, kasap şaron, dünyanın baskısına ve hamas ın vurmalarına dayanamayıp, küçük bir yerleşim yerini boşalmaya kaltıgında, bu yerleşimciler israil askerlerini dahi öldürmüşlerdir, ne der islam, "bir kişiyi haksız yere öldüren, tüm dünyayı öldürmüş gibidir", katil in ana babası olmaz, pisikopattır, bir kişiyi öldürmüşse, babasını da öldürebilir, karısınıda.