kader

entry676 galeri video3
    152.
  1. 2006 yılında gösterime giren ve altın portakal en iyi film ödülüne sahip bir zeki demirkubuz filmi.

    bu film hakkında yapılan yoruma dikkat ederseniz, önce masumiyet'ten bahsedilmekte. masumiyet'in 30 yıl öncesini konu aldığı için, bu durum çok da olağan. yorum yaparken insan ister istemez iki film arasında kıyaslamaya da gidiyor. (ki bu kıyaslama kader'i düşürürken, masumiyet'i yüceltiyor. bu kaçınılmaz başlangıca ben de uyacağım ve önce;

    (bkz: masumiyet/#6897396)

    filmin başrolünde vildan atasever (uğur) ve Ufuk Bayraktar (bekir) görülmekte. film arabesk kültürüne bulanmış ve fakat oyuncuların gereksiz ve anlaşılamayan mimikleri, çıkıntıları filmin arabesk ruhunu çekilmez kılabiliyor bazı sahnelerde. şımarık kız uğur, sakin yapıdaki bekir'i baştan çıkarıyor ve olaylar gelişiyor. ama bunu yaparken o kadar kötü bir oyunculuk görüyoruz ki, vildan atasever'in (bana göre) iyi bir oyuncu olmadığını hatta olamayacağını düşünmeden edemiyorum. oyunculuk yönünden vasat sahnelere sahip filmde, demirkubuz'un başarılı yönetmenliğinin bir kez kez daha kötü olanın üstünü örtmesi şeklinde görmezden gelebiliyoruz. zaten aldığı ödül de, bunun göstergesi gibi.
    vildan atasever yerine başka bir isim görseydik, belki o zaman masumiyet'te ki uğur karakterinin 30 yıl öncesinin ne olduğunu anlayabilirdik. ve bekir karakteri için de aynı şey geçerli. filmin 30 yıl sonrasındaki (masumiyet) karakterleri öldüren bu ikili, umarım başka bir filmde bir araya gelmez.

    şimdi filmin konusuna dönelim. aşk için, inandığı kadın için ülkeyi dolaşan adamın kendisine ve çevresine verdiği zararlar anlatılmakta bu filmde. öyle bir tutku ki, insanlığın özelliği olan, o çok sevdiğimiz ve vazgeçemediğimiz gururun, aslında bizim uydurduğumuz bir şey olduğunu anlamak mümkün. insan, ancak kendince ortaya çıkardığüı ve büyüttüğü duyguların esiri olur. tıpkı gurur gibi, tıpkı kin gibi, tutku ya da kibir gibi... ama söylemeden geçmemek gerek, kader denen bir şey varsa, o ancak insanın vazgeçmediği olabilir. peşinden gittiğiniz sürece size aittir, onu yaşarsınız. bekir de öyle yaptı, kaderim diye inandığı kadının peşinden gitti. filmde bu öyle derin işlenmiş ki, kaderin seçim olduğu önümüze serilmiş.

    --spoiler--
    dedim ki, bu kapı kader kapısı, burası sırat köprüsü. ama dönemedim. dedim ki oğlum bekir, bu senin kaderin, bunu çekeceksin...
    ***
    sen de anla artık yazıkmış, kılmış, tüymüş... hepsi hesap edildi bunların, her şeye hazırım. de ki iyilik ediyorsun, de ki sevap işliyorsun. herkesin inandığı bir şey vardır. bu amına koduğumun dünyasında benimki de sensin, anlasana!
    --spoiler--

    (7/10)
    0 ...