eczacıların , hiç emek sarfetmeden her ay devlete ettikleri faturalar ile cillop gibi karlarının ellerinden uçacağı endişesiyle karşı çıktıkları olaydır. o tatlı karların, o 3-5 fazla reçete için atılan parandelerin , o kıçları üzerinde oturarak zenginleşen banka hesaplarının bedelini sektörün müdavimi halk yeterince ödemiştir. bu rantı sonsuza kadar eczacılara bırakmak niyetinde olmayan devlet şimdi de koca koca marketleri bundan nasiplendirme çabasındadır. sağlık "sektör " olarak kaldığı müddetçede insan bedeni akbaba sürülerinin katığı olacaktır.
onlarca işçi çalıştıran esnaflardan , daha az emek ve sıfır riskle yapılan ilaç ticareti, eczacıların işkembelerini yeterince şişirmiştir. yüzde yirmi, hatta kimi zaman yüze otuzbeşlere çıkan kar oranlarını kaybetmemek için onlar bağırıyorlar da, bu halka ne oluyor onu anlamıyorum. yahu giden sizin paranız be akılsızlar sürüsü. poşet poşet ilaçları aldığınız zamanda para sizin paranızdı, oysa siz yangından mal kaçırır gibi midenize ilaçları dolduruyordunuz. o devir bitti, ilaçlar bitmeden ilaç alınamıyor artık, ve avrupa ve amerikada ki gibi tek tek satılmaya başlanacak ilaçlar.
almanyada antibiyotik yazmak özel izne tabi, yahu anlamak mümkün değil avrupalı kendi halkına yapmadığını burada size dayatıyor, sizde ölüm nedenlerinin 3. sırasında gelen ve kişinin sürekli sektörün müşterisi olarak kalmasını sağlayan ilaçların yan etkileri eczacılara yeni rantlar olarak geri dönsün diye mi destek veriyorsunuz .
batı tıbbının insan sağlığının altını oymasıyla, düşünme kapasitesinde ki gerileme arasındaki doğru orantı oldukça düşündürücü.