kader

entry676 galeri video3
    26.
  1. öncelikle bu kavramın akaidde tam karşılığına bakacak olursak kader; ezelden ebede kadar olmuş ve olacak şeylerin hepsinin zamanının, yerinin ve nasıl olacaklarının allah tarafından bilinmesi ve bu bilgiye uygun olarak takdir edilmesidir. yani kader bir çeşit ilimdir, ilim nev'indendir.

    buradaki ihtilaf; kulların kendi fiilllerini yaratma esasından doğar.herşey ezelde takdir edilip, levh-i mahfuzda yazılmış olduğuna ve zamanı gelince de kaza olarak icat edileceğine ve kazada hata olmayacağına göre,insan yapmış olduğu şeylerden nasıl sorumlu tutulur? bu soruya iki perspektiften bakmaya çalışak:

    1- herşeyden önce "bilmek" bilinen şeylere ve hadiseye tabidir ve onlara tesiri yoktur. mesela biz güneşin ne zaman ve nerede doğacağını biliriz. söylediğimiz zamanda doğması ,bizim bilgimizden dolayı değildir.ya da meteorolojinin yağmurun yağacağını söyledi diye yağmur yağmış değildir.yağmur yağacağı ve rüzgar eseceği için onlar bilmiş ve yazmıştır. bu ve bunun gibi örnekleri din kültürü kitaplarının hepsinde bulmak mümkündür şimdi bu örneklerden yola çıkarak şöyle temel bir çıkarım yapabiliriz : allah herşeyi kapsayan ilmi ie dünyaya gelmiş ve gelecek olan bütün insanların irade ve kudretlerini nasıl kullanacaklarını,iyiyi mi,kötüyü mü seçeceklerini,neticelerin ne olacağını eksiksiz bir ilimle bilir ve bu bilgisi üzerine de, ezelde insanların her fiilini takdir eder,levh-i mahfuza yazdırır.

    ikinci perspektife geçmeden önce, ikinci perspektifi iki önermenin ışığında değerlendikmek lazımdır:

    önermeler :
    a) tanrı sonsuz ilim ve bilgi sahibiyse, tanrı dışındakilerin özgür iradesi denen birşey olamaz!!!

    b) tanrı, sonsuz ilim ve bilgi sahibiyse, -zerrelerine kadar yaratmış dahi olsa- mahlukatına bir 'özgür irade payı' bırakmaya da gücü yetecektir.

    tanrinin varsaydigimiz sinirsiz iradesiyle insanin her halukarda sinirli iradesini karsilastirmayi denemek sorunun temelini teşkil eder. boyle bir karsilastirmada insanin sinirli ama ozgur iradesinin sonsuz irade yaninda sifira indirgenecegi asikardir(matematik, limit konusu). ama buradan insanin iradesi olmadigi sonucunu cikaramayiz. sadece tanrinin iradesi yaninda insan iradesinin cok kucuk kaldigini soyleyebiliriz.
    çelişkilerin varlığı için pls refer to: dr quantum.

    ikinci perspektif *
    "bu iki alternatifin ikisi de rasyonel ama buradaki kilit nokta olayın hep 'benim algılarıma göre' anlaşılabiliyor olması ya da olmaması sorunudur"
    kanımca bazı şeylerin bizim algılarımıza göre anlaşılamaz olması imtihanı yaşanabilir kılan şeydir zaten. işte güzel ve olması gereken de budur. haşa ya anlayabilseydik. o zaman tüm bu yaptıklarımız boşa olacak ve tanrı diye bir şeyden bahsedemiyor olacaktık. o bizi yarattıysa müsaade edelim de bazı şeyler algılarımız dışında olsun.

    sonuç :

    kaza ve kader'e iman, imanın diğer 5 şartı gibi rasyonel bir zemine oturtulması mümkün olan bir kabullenmedir, teslimiyettir. ama akli boyutunun zemini açısından ilk 5 beşinin zemini sağlamlaştırıldıktan sonra ele alınmalıdır.
    2 ...