en meşhur paradoksların başında gelen Bertrand Russell'ın Paradoksunu örnek vererek açıklıyım.
Yamyamlar bir mantıkçı yakalarlar ve şöyle derler mantıkçıya;
-Biz her yakaladıgımız yabancıyı yeriz. Kimini haşlayıp, kimini kızartıp yeriz.
Avımıza bir soru sorarız. Avımız soruyu dogru yanıtlarsa haşlarız, yanlış yanıtlarsa
kızartırız.
Dedikleri gibi de yaparlar. Mantıkçıya bir soru sorarlar. Mantıkçı bir süre
düşündükten sonra soruyu yanıtlar. Yanıtı duyan yamyamlar ne yapacaklarını sasırırlar.
Yanıt öylesine akıllı bir yanıttır ki, yamyamlar mantıkçıyı ne haşlayabilirler ne de
kızartabilirler. Yamyamlar mantıkçıya ne sormuşlardır ve mantıkçı soruyu nasıl
yanıtlamıştır?
yazar arkadaşlarım düşünedururken ben yanıtı vereyim. Yamyamlar mantıkçıya şu soruyu
sormuşlardır:
-Seni haşlayıp da mı yiyeceğiz, yoksa kızartıp da mı yiyeceğiz?
Mantıkçı söyle yanıtlamıstır:
+Kızartacaksınız!
Bu soru ve yanıtla, mantıkçı ne haşlanır, ne de kızartılır.
Bir an, mantıkçının kızartılacağını varsayalım. O zaman mantıkçının yanıtı doğru
olur. Ama yanıt doğru olduğundan ( yamyamların kendi kurallarına göre) mantıkçının
haşlanması gerekmektedir. Demek mantıkçı kızartılamaz.
şimdi de mantıkçının haslanacağını varsayalım. O zaman mantıkçının yanıtı yanlış
olacak. Yanıt yanlış olduğundan da kızartılması gerekmektedir. Demek mantıkçı
haşlanamaz.
Yamyamlar tam bir kısır döngüye girmişlerdir. Kızartsalar haşlamaları gerekecek,
haşlasalar kızartmaları!
Sonuç olarak mantıkçı kurtulur.
Bu gibi durumlar "paradoksal" olarak nitelendirilir. "Saçma" bir durumdur.