kimi insanlar vardır. hedeflerini gerçekleştirmek uğruna gerçeklerden uzaklaşırlar ve kendilerine yardım etmeleri gerekirken ortaklarına yardım etmenin kazanmayı hedeflediği zaferi daha mümkün kılacağını düşünürler. işte enver paşa 1. dünya savaşında alman komuta kademesinin "bencillikten uzak" olarak nitelendirdikleri osmanlı askeri, komutanıdır.
enver paşa 1. dünya savaşı boyunca osmanlı devletinin kendi kaynakları ile savaştığı bütün cephelerden hariç olarak, avrupada savaşın - daha doğrusu almanların- sıkıştığı cephelere kendi ordusunun ihtiyacı olan birlikleri göndermekten çekinmemiştir. hatta bu birlikler anadolu'da özel olarak hazırlanan ve osmanlı ordusunun en seçkin , en az tahrip görmüş birlikleridir. dönemin önemli alman komutanlarından olan hindenburg ile görüşmesinde "asya'da ne olursa olsun savaş avrupa'da çözülecektir" şeklinde görüş belirten enver paşa, bu düşüncesi uğruna yaklaşık 120 bin osmanlı askerini avrupa savaşına göndermiştir.
enver paşa 1916 yılında galiçya'ya 19. ve 20. tümenlerden kurulu 15. kolorduyu gönderir. bu kolordunun 535 subaylı 32 bin mevcudu vardır ve bu iki tümenden teşekkül edilen kolordu anadolu ve arabistan'da kullanılan 5 ila 6 türk tümenine bedeldir.*
verilen kısmi bilgiler ışığında yapılabilecek tek yorum kanımca şudur:
enver paşa hiç bir zaman bir hesap adamı olamamıştır. eğer kendisi avrupa'da savaşıyor olsaydı almanların aynı şekilde osmanlı devleti'ne yardım etmeyeceği gerçeği biraz mantıklı bakıldığında rahatça görülebilirdi çünkü. enver paşa heyecanına ve sabırsızlığına askeri kariyeri boyunca yenik düşmüştür ve bu sebepten dolayı mustafa kemal'le kesinlikle kıyaslanamaz. çünkü mustafa kemal her zaman bir hesap adamı olmuştur ve bu özelliği sadece askeri kariyerinde değil; siyasi ve diplomatik kariyerinde de kendisinin işini her zaman kolaylaştırmıştır. enver paşa'nın kendi topraklarını savunmak yerine müttefiklerine yardım etmeyi seçmesi tarih boyunca da örnekleri görüldüğü gibi sonuçları önemsiz olan bir hareket değildir. ve kendisi asıl olarak bunun ceremesini çekmiştir.
çünkü asker olabilmek için sadece iyi sezgilere sahip olmak yetmez, aynı zamanda koşulları doğru değerlendirip isabetli karar verebilme yetisine sahip olmak gerekir.
* doğan avcıoğlu'nun "milli kurtuluş tarihi " isimli eserinin 3. cildinden konuyla ilgili somut bilgiler verebilmek için yapılmış bir alıntıdır. ( s. 941-942)