sevgili ile geçirilen vakit dolmuştur, metroya beraber inilir, az sonra senden 450 km. uzaklaşmak için ayrılacaktır. son kez sarılırsın gitmeden, kokusunu içine çeker, "umarım kokusundan azcık da olsa üstüme sinmiştir " diye kendi kendine düşünürsün. nihayetinde arkasını dönüp metroya girer , sonra sana dönüp bakar.
eliyle " hadi git bekleme yoksa ben de gidemiycem " anlamına gelen bir işaret yapar.
işte tam o anda boğazına kocaman bir hıçkırık takılır, gözlerinden birer damla yaş aşağıya iner .
aşktır işte o , en derinden ve en masum şekilde gösteriyordur kendini çünkü.