mimesis

entry24 galeri video1
    5.
  1. aristoteles'in de platon'un da ortak olarak sanatta var olduğunu ve hatta var olması gerektiğini savundukları kavram, taklit.
    tek fark, ikisinin de bu taklit işine yaklaşımlarıdır.

    arsisto, mimesis'in sanatın * doğduğu nokta olduğunu söyler. ancak her sanat eserinin de bariz taklit üzerine oluşması gerektiğini savunmaz. platon'dan ayrıldıkları nokta ise işte buradadır; platon sanatın saf kopyalama olduğunu söylerken, aristo kopya işinin, sanatın bir tür yaratım işi olduğunu söyler. insanların doğasında taklidin bulunduğunu, sanat eseri ortaya koyarken kendilerini bir nevi tatmin ettiklerini ve mutluluğa ulaştıklarını iddia eder. hatta sanatın saf kopyalama olmadığını, sanatçının gerçekliği bir başka boyuta, medyuma taşıdığını söyleyerek yüceltir.

    bilinenin aksine platon mimesis'e tamamen tü kaka demez. ancak daha çok bilinen kendisinin devlet'teki yaklaşımı olduğundan yanılınır. devlet'te sanatçının gerçekten 3 kat uzaklaştığını söyleyerek (ideaları taklit eden dünya - dünyayı taklit eden sanatçı), sanatçıları, "şairleri" devletinden dışlar. ancak kendi içinde çelişir mi denir, nedir; bu sanatçıları ion dialogunda yeniden mazur gördüğünü bildirir. ion'da konuşan sokrates, mıknatıs metaforuyla sanat eseri oluşturma prosesini kutsal bir işmiş gibi aktarır. ona göre, bir mıknatısın demiri etkilediği gibi, muse da sanatçıyı etkiler, ilham verir, o da karşısındaki kişileri etkiler ve bu zincir homeros'dan ion'a, ondan da onu takdir eden halka kadar devam eder.

    buradan da anlaşıldığı gibi platon yalnızca tanrısal kaynaklı, tanrıya ve devlete methiyeler düzecek şairleri/sanatçıları devletine -nispeten- kabul eder ve onları kötü bir taklitçi olarak görmez.
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük