An itibariyle okumakta bulunduğum kitabın; devlet' in yazarı.
1.kitap ve sanırım 2. ve 3. kitaba da taşan sürekli bir adalet sorgulaması var ki bu bölümler benim en beğenerek tüm alıcılarımı açarak okuduğum bölümlerdir. Anladım ki adaletli olmak çok kolay. Ama adaleti tanımlamak bir o kadar zor. Bu bütün kavramlar ve onların pratiğe dökülmesinde aynı sanırım. Dürüst olmak daha kolaydır dürüstlüğü dile dökmekten, tanımlamaktan. Böyle söyleyince saçma geliyor ama ben bunu öğrendim Platonun adaleti sorgularkenki ıkınmasından. Bir diğer güzel sorgulaması da şudur ki; ideal hakim ve hekim nasıl olmalıdır ? Platon der ki iyi bir hekim bir çok hastalıkla yüzleşmiş hatta bunları bizzat yaşamış sağlıksız insanlarla sık sık karşılaşmış onlarla içiçe yaşamış olmalıdır. Bu durum hekimi, kötüyü tecrübe ederek öğrenmeye götürür böylece daha iyi bir hekim yapar. Fakat bir hakim asla kötüyle içiçe yaşamamalı kötüyü tecribe etmemeli kötü bir düşünceyi içinde bulundurmamalıdır, ruhunu kirletmemelidir. Çünkü hakim işini ruhuyla yapar, hekim ise aklıyla. Bu nedenle hekim aklını hakim ise ruhunu kirletmemelidir. Peki hakim kötüyü nasıl öğrenecek ? Tecrübe ederek değil salt bilgi yoluyla. Bu şekilde hem iyiyi hem de kötüyü bilmede yeterli olacaktır.Böyle sağlam saptamalarının yanında garip takıntıları da gözüme çarpmadı değil Platon' un. Müzik ve jimnastiğe takması gibi. Ama vardır bir nedeni koskoca Platon değil mi efendim.
Velhasıl iyidir hoştur kendisi düşünmüştür, düşündüğünü yazmıştır. Düşünerek kendisine, düşündüklerini yazarak da insanlığa olan görevini yerine getirmiştir. Gay olduğu söylentileri de belli bir inanca olan yakınlığı dolayısıyla uydurulmuş bir safsatadır diye düşündüğüm ve ümit ettiğimdir. Eğer gayse de alıp karşıma vajinayı sayfalarca sorgulatmak istediğimdir. Okumak istediğim bir diğer kitabı ise şölen dir.