elif

entry419 galeri video1 ses2
    69.
  1. beşiktaş iskelesinde birbirimizi tanımaya çalışıyor bir taraftan etrafa bakınıyor bir yandan kendimizi tarif ediyorduk.. yıl bilmem kaç. birbirimizi bulduğumuzda benim yüzümde ablak bir ifade vardı, bir konsere gidecektik ve konser için biraz yaşlı gibiydi, yaşlı değildi tabi ama ankara'dan istanbul'a sırf konser için gelmesi garipti, rumeli hisarına doğru yola çıktığımızda kalabalık bir grup oluşturmuştuk...

    konser bittiğinde tekrar görüşmek üzere ayrıldığımızda onunla bir daha karşılacağımdan pek emin değildim. aradan aylar geçmişti ve bir konser öncesi * istanbul'da olduğunu öğrendiğimde yeniden karşılaşmıştık. sonra yine yine karşılaşmıştık...

    artık birbirimizi arayıp sormaya, hal hatır sormaya başlamıştık, dost oluyorduk.

    yavaş yavaş iyice alışmıştık birbirimize sevmeye engel olmuyordu mesafeler ve biz ankara istanbul arası hergünümüzü paylaşıyor, dedikodular yapıyor, tanıdığımız ortak arkadaşlarımızı eleştiriyor, gülüyor en çokta kendimizle alay ediyorduk.

    artık telefonlarda kesmez olmuştu, ayda bir görüşmeye başlamıştık, bir ay o istanbula bir ay ben ankaraya gidiyordum.

    bir gün lanet telefonum çaldı. açtıgımda arayanın ortak bir arkadaşımız olduğunu fark edince şaşırmıştım. pek aramazdı ya da arardı bilmiyorum ama konuşmanın gidişatı pek hayra alamet gibi değildi...

    -rhein bişey söylemem lazım
    -efendim abla ne oldu
    -üzülme lütfen olur mu?
    - olur da ne oldu bilmiyorum söyleyecek misin?
    -kansermiş...

    nasıl yani? nasıl olur ya?

    ee ben annemi kalpten kaybetmiştim, şimdi canım en sevdiğim, belki de yerinekoyduğum kanser miydi?
    niye ben ya? neden biz?

    sonra bir süreç başladı, hastalıkla savaşacaktık, ikimizde inanıyorduk ablam yenecekti...

    18.07.2008

    dünya yalnız kalmıştı...

    ve ben bunu sadece şu cümle ile açıklayabiliyordum

    dünya çok yalnız elif duman'sız...

    elif mi?

    elif benim yıldızla ayın yanındaki ablam, annemin yan komşusu... benim canım...
    14 ...