yolun yarısına beş yıl kalması demektir.
yirmili yaşları bozuk para gibi harcadığını hissetmek, geçmiş yılların geri dönmeyeceğini, dönemeyeceğini algılamaktır.
ardında keşkeler bırakmadıysan gelişim açısından has olmak; keşkeler arkandan ağlıyorsa geri dönebilmeyi istemek* açısından ağlayanlara bir yenisini daha eklemektir.
beynini daha dikkatli kullanman gerektiği uyarısıyla karşı karşıya kalmaktır.
çocukluğu "hey gidi günler", ergenliği "daha dün gibi" diye anımsamak demektir.
şu anı kapsama alanına aldığımızda 80 lerde çocuk olmak başlığındaki çoğu şeyi iç geçirerek okumaktır.
...ve kim ne derse desin çocuk olmaktır aslında...hangi yaşta olursak olalım hiç değişmeyecek bir gerçektir bu da...