hayat hayaller ve yıkımlar

entry86 galeri
    71.
  1. bir tutam şarkı hüznü alın, yanına bir keman sesi yalnızlığı ekleyin, dibi gelmiş bira ekşiliğindeki yüzünüzü aynada seyredin.. sonrası boşluk.. hop gittik bile..

    - sağlıkla ilgili sağlığın ne kadar önemli olduğunu anlatmak için bir hikaye var.. paran için bir sıfır, araban için bir sıfır, mutluluk için bir sıfır, ıvır için bir sıfır, zıvır için bir sıfır koy denir ve sonra da sağlık için başına bir tane bir koy.. yani sağlık her şeyden önemlidir.. hatırladın mı?
    - evet hatırladım ünlü birisinin sözü diye anlatılıyordu.. "ünlü olmayan herkes istediği kadar konuşsun boşa konuşmuştur" a getiriyorlar yani.. ünlü isen tüm alfabeyi satın alabilirsin..
    - dur! dur, çoşma o konuya da geliriz ama ben bunu değiştirdim..
    - nasıl?
    - bak, sevdiğin her şey için bir sıfır koyacaksın.. içki, sıgara, sinema, acı, hüzün, hayal, küfür, işin, arzuların, egon.. ve sonra seni sevenler için ise başına bir koyacaksın.. oldu mu?
    - anlamadım ama oldu diyelim..
    - seni kimse sevmiyorsa bir hiçsin! sıfırsın! yoksun.. yaptığın hiçbir şeyin anlamı yok! boş kümesin olum! bardağın boş tarafısın, üzerinde ot bitmeyen topraksın! kiymetsiz bir evraksın! 21 gram hafifleyince bir işe yaramayan maddesin! ve sen ne yapıyorsun biliyor musun?
    - ne yapıyormuşum?
    - o sıfırlar uğruna bir'i kaybediyorsun! bir umrunda değil.. aslında en önemli olması gerekirken! hiç oluyorsun!
    - ya istediğim buysa?
    - bu acizliğinin kılıfı.. hiç olmak isteseydin eğer ölürdün ama ölmüyorsun ve buna da kılıfın sadece birkaç şeyini yerine getirdiğin inançların.. ve inançlarını terk edemiyorsun çünkü o bir ihtimali hiç es geçemiyorsun.. korku! bu hayatın diğerinin de var olduğuna inanıyorsun ve korkuyu devreye sokuyorsun!
    - yanlışın var ben ölmekten korkmuyorum!
    - ben de korkmuyorum ayrıca onu demek istemedim.. sen inançlarının söylediği cennet ve cehennem'e inanıyorsun ve içinde hep bir umut var cennet için! yalan diyemezsin buna.. çünkü aksini düşünsen hiç olmak için hiç düşünmez intihar ederdin..
    - sıgara?
    - kullanmıyorum..
    - bira?
    - kullanmıyorum!
    - ne yapıyorsun peki?
    - deliriyorum! usul usul ve kimseye belli etmeden..

    - "herhangi birisi olduğun için kurduğun hiçbir cümlenin önemi yok" mu diyorsun?
    - aynen öyle.. burada sabaha kadar seninle bir ton aforizma, bir ton yeni bir düşünce ortaya çıkarabiliriz belki ama hepsi sabah bir hiç olurlar çünkü bizi sadece senin deyiminle sevdiklerimiz dinler ve biz onları yok ettiğimiz için sözlerimiz hiç olur..
    - boşa mı konuşuyoruz?
    - hayır gayet dolu dolu ama hep kendimizi tekrarlıyoruz.. hayatın sıkıcı olduğunu, hayalsiz yaşamanın saçma oluşunu lakin hayallere de kapılmanın ahmakça bir davranış olduğunu biliyoruz.. daha sonra kendi kendimizi bilerek ama istemeyerek ya da bunu farketmeyerek yıkımlara sürüklediğimizi söylüyoruz.. ve istiyoruz ki, ne hayat ne de hayaller zorunluluk arz etsin akabinde yıkımlar da olmamış olsun.. üzülmeyelim demiyorum ama kendimizi hayat ve hayallerimiz için boşa hırpalamayalım..
    - hiçbir şey hissetmeyelim mi?
    - gerekirse evet.. bak ne kadar çırpınırsak kendimizi ve etrafımızı o kadar mahvediyoruz.. bir "hiç"iz ama dünya bizim etrafımızda dönüyormuş gibi hareket ediyoruz.. durmadan kirletiyoruz hayatı.. hayaller kuruyoruz ama sistematik bir şekilde kurulmuş olduğumuzdan ya da baskı ile dayatılmış hayatları yaşadığımız için o hayalleri gerçekleştiremiyor ve yıkımlar hanemize sayı yazdırıyoruz.. hep gol yiyoruz.. maç başlamış ama haberimiz yok ya da biz zaten maçın oynanması için üretilmiş birer bibloyuz.. esas olan biz değil maç yani.. hepimiz bir hayal ürünüyüz.. bir varız bir yokuz.. varlığımız ve yokluğumuz arasındaki zaman dilimi kayan bir yıldızın gözden kaybolması kadar.. varız -yıldız kayıyor- hop gittik bile..
    - bira?
    - köy havası insanı yeniden ya da bir süreliğine diriltiyor..
    - toplum olarak ya da toplum demiyelim de biz ülke olarak büyük bir trajedinin içinde yaşamaya alıştığımız için kişisel trajedilerimizle başbaşa kalamıyoruz.. kalabalık ve büyük kentlerdeki hızlı, acımasız hayat kendimizi kendimiz ile baş başa bırakırmıyor.. şimdi ise burada bu siktiriboktan yerde, yüzümüze gözümüze şekil vermiş bu toprakta kendimiz ile savaşıyoruz.. çünkü bizden başkası yok.. kalabalık değil, çatışma yok, mücadele yok.. otobüs peşinden koşmuyoruz.. bir işimiz olmadığından ve doğal olarak geç kalmadığımızdan bahane uydurma stresinden muafız.. yalan söylemiyoruz kimseye çünkü burada çırılçıplağız.. tek derdimiz hiçbir derdimizin olmaması..
    - bira versene..
    - kullanmıyordun?
    - yaşamaya karar verdim!..
    0 ...