efendim bir ulus için öncelikleri nelerdir ona bakılmalıdır, acaba ekonomimi ya da vatanın korunması mı ya da özelleştirmeler mi veya abd ile iyi geçinmek mi olmadı dtp* ile kürt açılımı yapmak mı ya da ermenistan ile sınırı açmak mı, kıbrıs'ın akıbeti ne olacak, ya ege adaları.
kim nasıl ve ne şekilde iktidara gelirse gelsin sonuç pek değişmiyor, gençlerin sesini 60-80 yıllarında zaten kestiler. söylemek istediğim şey şu;
basit mantıkla hükümetin başındakiler hangi partiden olursa olsun türkiye'yi bir deniz yemeyen keriz olarak görecektir. dolayısıyla 10 sene önce sarışının bindiği hummar a şimdi türbanlı taş gibi hatunda binebiliyor.
ezcümle 'türk'lüğümüzle oynamayan tek partinin mhp olduğunu düşünürsek hükümetinde başına gelmesinde bir sakınca yoktur. en azından imralıdaki o.çocugu televizyon istemez, türk bayrağı yakılmaz, dtp haddini bilir, peşmerge mağarasından çıkamaz.
ekonomiye gelince 1950-53 yılları arasındaki gibi olmamamız için bu ülkeye 50 tane sabancı lazım.