evlatlık mı arıyormuş ismet özel? rimbaud'yu sevmeniz için ardınızı dövdürmek zorunda olduğunuzu mu sanıyorsunuz? şair bu, şair. fırıldak bir siyasetçi, postsanatçı bir romancı, tek numarası 6 yaşındayken kendisine alınmış bir piyano olan modern zaman şarkıcısına yaptığınız muameleyi yemez hiçbir şair. yerine ulaşmaz zaten o laflar.
tarihte dehasıyla parlayan bir şair yoktur ki, yığının normlarını benimsesin. hatta aykırı bir romancı da yoktur, filozof da yoktur. ismet özel bu bağlamda heidegger, knut hamsun, ezra pound gibi isimlere yakınsar siyasi duruşuyla.
tarihe geçmiş bir şair; ya eşcinseldir, ya komünisttir, ya müslümandır, ya da ırkçı/milliyetçidir. ismet özel de bunlardan bir kısmıdır ve yaşayan en büyük türk şairidir. sylvia'yı sevmem için saçlarımı yolmam, daraldıkça falçata arayan bir müntehir olmam gerekmezdi.
gentleman,
ladies,
these are my hands,
my knees,
i may be skin & bone,
i may be japanese...