yıllardır erteleye erteleye kabusum haline getirdiğim hastalığım. artık bu hastalık bireysellikten çıktı, toplumsal bir mesele haline geldi yaşadığım ilde. sosyal yaşantımda kendi kendimin burnunu göremediğim için, çevreye nasıl bir rahatsızlık veriyorum onu bilmiyorum doğal olarak ama çevremdeki herkes neredeyse yalvarır durumda benim için hastaneden gün alacak duruma kadar geldi. hatta hastanede bir anestezi teknikeri arkadaşım "sen ameliyathanenin önünden geçerken şırıngayı saplayacağım, görürsün" diye beni tehdit etti. arkadaş tamam burnum karakteristik, kırık, septumum yamuk, ben ameliyat olmaktan çok korkuyorum yahu? adı üstünde operasyon, ameliyat, genel anestezi. allahım çok korkunç kelimeler bunlar. ben nasıl hastanede çalışıyorum bu korkaklıkla hayret doğrusu. zaten başhekim bir dönem mesleki kariyerindeki en kötü kararı vererek beni acil servise vermişti de, ortalığı yok yere hareketlendiriyorum diye daha sonra nazikçe daha sakin bir yerde değerlendirmişti.
bu ara çevremdeki yoğun baskıya cevapsız kalamayarak karar verdim bu ameliyatı olmaya. galiba önümüzdeki ay ameliyat olacağım (çok heyecanlandım yine) masada falan kalırsam (gerçi lokal anestezi ile olurum bu korkaklıkla, en fazla "sandalye" de kalırım) bu yazdığım ben öldükten sonra burada kalsın, annem, babam, arkadaşlarım bu yazdıklarımı okusun da ömrünün sonuna kadar vicdan azabı çeksin, kendini yesin bitirsin. burnu yamuktu mamuktu ama en azından sağdı, yanımızdaydı desinler. o güzel burunla toprağın altına girersem çok pis kavga çıkar hee.