mükemmel bir aşkın gölgesinde cereyan ediyordu herşey.
istisnaların kaide sayıldığı, domaltılmış bir hayatın içerisinde aşk'ı işliyorduk.
sabır çekmek yoktu, büyüklük ben de kalıyordu an ve an.
artık sadece sevişmek için değildi birliktelik, hayatı sevmek içindi.
ruhumun ortasından çaprazlama geçen sevdanın varlığı, damarlarıma kadar işlemişti.
yürümek, yemek yemek, saçı taramak, pijama giymek sanki sanki daha anlamlıydı.
hayatın misafirhanesinde, kendime bina etmiştim deprem sigortalı.
yar'ın güldüğü sahnelerde içim içime sığmıyor, kendimi; topu 90 a takan futbolcunun sevinci kadar sevinçli hissediyordum.
bir işle meşgulken, onun hayelime gelmesi motivasyonumu tavan yapıyordu.
öyle bir şeydi ki; içim içimden çıkacak gibi oluyor, ruhum ona eşlik ediyordu.
bazen adnan şenses misali ceketimi pantolonuma sıkıştırıp göbek atmak istiyordum.
bir gün gitarımın tınısı yankılanırken odama, telefonum çaldı; gizli numaraydı.
-efendim
+ulaştırma da ki müzikhole gel!
-kimsiniz?
+aslı ile ilgili, hemen gel.
-ne diyorsun sen lan?
+dıttt dıttt
-aloooo
ilk defa kalbim başka türlü çarpıyordu, evet korkuydu bu.
sevdiceğimin ismiyle pavyon bir arada kullanılmıştı.
allah ım ne oluyordu?
sevdiceğimi aradım; "aradığınız kişiye şu an da ulaşamıyorsunuz" zırvası yankılandı kulağımda.
bir taraftan söylenen yere gitmek için hazırlanıyor, bir taraftan aslıyı arıyordum sürekli.
ayaklarımı hissetmeyecek duruma gelene kadar koştum, koştum, koştum.
nefesim, normal solunum yollarından çıkamıyor, adeta götümden yardım alıyordu!
kapıda siyah takım elbiseli bir adamın, birini bekliyormuş hissiyatını uyandıran hareketlerini gördüm.
yanına vardığımda beni beklediğini anladım;
-serdar senmisin?
+evet benim, beni arayan senmisin?
-evet gardaş, gel senle biraz dolaşalım.
+kimsin seeen ya aslı'yla ne alakan var konuşsana.
-anlatacam kardeşim sakin ol.
bu adam, sinirli bir kişiye "sakin ol" dememeyi öğrenmemişti anlaşılan.
nitekim o cümleden sonra sinir ve heyecan katsayım tavan yapmıştı. devam etti;
-bak bu gördüğün pavyon benim.
-içinde bir sürü bayan çalışıyor.
-bunlardan bir tanesi de aslı.
+ne n.. n. &?%!
sanki sanki adamın ağzından çıkan her harf, 1 tonluk yumruk gibi geliyordu.
o anlatmaya devam ediyordu, ve bir an yapıştı koluma içeriye soktu beni.
konuşmak istiyordum, haykırmak istiyordum ama kitlenmiştim sesim çıkmıyordu.
aslı'yı yarı çıplak halde, bir adamla içki içerken gördüğümde sesim odada yankılandı!
hayırrrrrr hayırrrrrrrrr.
rüyaymış aq.