şemsiye kullanmayı sevmemenin neticesinde sırılsıklam olmayı göze almak ve o anda bir otobüs durağı yamacına ilişecekken sahipsiz bir şemsiye ile karşılaşmak,
dereyatağında uyumayı akıl eden tavşan ve kekliklerle karşılaşmak sınıra tel çekerken,
adını bilmediğin o şarkının adını bin kez bir yerlerde görmek ama onun o olduğunu hiçbir zaman öğrenememek,
okuduğun kitabın altını çizdiğin yerlerinin en yakın iki dostunun birisiyle tıpatıp aynı diğeriyle apayrı olması,
kırk yılın başı açılan bir sınavın sen o yere girdiğinin üç ay sonrası açılması,
ve
aşk.