kişinin içinden geldiği gibi yaşamasının neticelerinden biridir. herkesin her şeye inanmak gibi bir zorunluluğu yoktur, hatta tanrı'ya bile.. içinden geliyorsa, yani içinde inanç varsa inanır, inandığı şeye sıkı sıkı bağlanır; ancak içinde inanç yoksa malesef inanma potansiyeli yok olur. elbette tercihimiz inançtır, inanmakla başlar her şey; ama inanmayan insanı da anlamaya çalışmaktan başka çare yoktur..