angel

entry150 galeri video4
    86.
  1. adam akıllı ilk izlediğim yabancı dizi.
    altyapısı çok sağlam olmasına rağmen özellikle joss whedon'un verdiği yanlış kararlar neticesinde hak ettiği ilgiyi görememiştir.
    david greenwalt sayesinde 5. sezonda düzelmesine rağmen iptal edilmekten kurtulamamıştır.*
    zaten genel olarak bakıldığında angel'ı angel yapan kişi david greenwalt olmasına rağmen yardımcı yönetmen sıfatından dolayı joss whedon'un diziyi batıracak fantezilerini engelleyememiş, sadece elinden geleni yapmakla yetinmiştir.
    nitekim 4. sezon ile bitseydi bu kadar hatırlanmayacak bir yapımdır.
    diziyi batıran hatalardan en büyüğü angel'ın oğlu connor olarak bilinir.. (bkz: çok güzel bir film veya diziyi batıran oyuncular)
    başka bir büyük hata ise özellikle 3. ve 4. sezonlarda buffy gibi ergenlik dizisi haline getirilmesidir.

    --spoiler--
    ilk sezonda mükemmel karanlık bir havayla başlayan angel, ilk bölümlerindeki o karanlık havayı dizinin geri kalanında bir daha tutturamadı. doyle öldükten sonra* bir kısım hayranlarını üzdü. yerine gelen wesley ise diziye farklı bir hava kattığı için kendini sevdirdi ancak yine de ilk sezonun ortasında değil de sonunda gelse sanki daha iyi olurdu. 5 üzerinden 4.8

    ikinci sezonda hem varolan karakterleri daha iyi anladık***** hem de yeni karakterler geldi.***
    genel olarak ilk sezondan daha iyi olmasına rağmen atmosfer olarak ilkini tam yakalamayamadı. bu sezonda ana oyuncular dışında da çok oyuncu gelip renk kattı. belki de tek kötü yanı darla üzerinde gereğinden fazla durmalarıydı. ayrıca son bölümünün son 10 saniyesi de cabası. 5 üzerinden 4.7

    üçüncü sezon çok güzel başlamasına rağmen öyle bir batırdı ki etkileri son sezona kadar hissedildi. öncelikle ilk iki sezonda ana karakter olmamalarına rağmen diziye renk katan birçok kişi ayrıldı ki bunlardan en acısı dedektif kate lockley idi.***** gelenler ise* gidenleri mumla arattı.** dizinin eski karanlık havası yok olmaya başladı ve buffy dizisindeki gibi karakterler arasında gereksiz ilişkiler de başladı. dizi gerçek hayattan yavaşça kopup fantastik bir yapım haline geldi.* arada sağlam çıkışlarla tam angel eski haline geliyor diye umutlandırırken, hayallerimizi boşa çıkardı. son bölümü ise 5 sezonluk dizinin en kötü sezon finali olarak kafamızda yer etti. 5 üzerinden 3.5

    dördüncü sezon sanırım yapımcıların üzerinde en çok uğraştıkları sezon olmuş. senaryo olsun efektler olsun kendini hissettirdi. ancak 3. sezonda yapılan yanlışlardan geri dönülmemesi, üstüne bazı hatalı kararlar alınmasıyla isteneni verememiş aksine durumu kötüleştirmiştir. artık birinci sezondaki angel ile dördüncü sezondaki angel bölümleri arasında dağlar kadar fark vardır. kıyamet senaryosu ise başlı başına komedilik bir durumdur. jasmine karakterinin dünyadaki en güzel bayan olarak tanıtılması bizleri çileden çıkarmaya yetmiştir. cordelia o kadar saçmalamıştır ki artık dizideki vadesi doldu dedirtmiştir.** bu sezonu tek başına ayakta tutan oyuncu şüphesiz ki wesley'dir. diziye ilk geldiğinde sümsük, kendine güveni olmayan, başarısız, tipsiz, silik, paspal* kişi gitmiş karizmasıyla angel'ı geçen, ne yaptığını bilen, yakışıklı, güçlü ve iyi niyetini koruyan biri gelmiştir.
    ikinci sezondan beri neredeyse her iki bölümden birinde oynayan bu sezonu ayakta tutan ikinci oyuncu olan lorne'un neden hala ana kadroya alınmadığı merak konusudur. lilah'ın ölümü bizleri derin acıya boğarken üçüncü sezonda gelen şu an lost'un bir oyuncusu olan gavin'in gidişi ile hiç yeni oyuncu gelmemesine rağmen bunlar niye gitti düşüncesine sokmuştur. belki de en kötü sezon olmasına rağmen dizinin düzelmesindeki temeller bu sezonda atılmıştır ancak dizinin iptalindeki en büyük paya sahiptir.* sonu ise bizlere oha dedirtmiş ilk defa acaba öbür sezonda ne olacak düşüncesine sokmuştur. 5 üzerinden 3.5

    beşinci sezonda ise beklenen yeniden doğuş gerçekleşmiştir. bu sezondaki yapılan en yararlı şey diziyi ergenlik havasından alıp yeniden ilk iki sezondaki karanlık atmosfere sokan* spike gibi bir karakteri getirmektir. ceo olma senaryosu ise takdire şayandır. sonunda lorne ana kadroya alınmış ve diziye yeni mükemmel oyuncular gelmiştir.****** ayrıca sonlara doğru ikinci sezondan sonra kaybettiğimiz lindsey'in geri dönmesi keşke hiç gitmeseydi havası estirmiştir.* cordelia ve özellikle connor'ın gitmesiyle büyük bir oh dedirtmiştir.* illyria hakkında bahsetmeden edemeyeceğim. fred gibi bir karakterden çıkması amy acker'ın oyunculukta ne kadar muhteşem olduğunu bizlere göstermiştir. o görüntü, o ses, o duruş, bakış ve gözler... bu sezonun bitmesinde en çok üzüldüğüm nokta şüphesiz ki onu bir daha göremeyecek olmamdı. o serseri gunn'ın avukatlık performansı beni şaşırttı*. angel'ın eski buffy zamanlarına göre iyice şişmanlamasından dolayı yakışıklılığını kaybetmesi* bu sezonun tek kötü yanıdır. harmony'nin gelmesi ise olmasa da olurdu şeklinde karşılanmıştır. bu sezon o kadar güzeldir ki keşke ya dördüncü sezonda bitseydi ya da bu sezondan sonra devam etseydi be abi triplerine girmemize neden olmuştur. ancak şurası kesindir ki angel 5 sezon daha devam etse de aşağı yukarı bu şekilde bitecekti.*
    wesley'in o dokunaklı ölümünü illyria yağmur altında sırılsıklam olmuş gruptaki diğer kişilere haber verdikten sonra oluşan birkaç saniyelik sessizlik ve herkesin yere bakması beynime kazınmıştır.*
    bir diğeri ise spike'ın son anlarda dahi komiklik yapmaya çalışmasıdır.*
    belki de yıllar sonra bu dizi tamamen unutulsa da, unutulmayacak birçok sahnesi vardır. sonu böyle bir dizide olması gerektiği gibi mükemmel bitmiştir sadece dizinin iptal edildiğinin öğrenilmesiyle sahneler aceleye geldiğinden biraz sönük kalmıştır.*
    --spoiler--

    yine de günümüzdeki birçok yerli ve yabancı dizinin aksine kaliteli, altyapısı sağlam bir dizidir.
    unutulmazdır, unutulmayacaktır (bkz: angel vs twilight)
    0 ...