kadınların eşlerine veya sevgililerine karşı olan bağlılıklarıdır.
erkekler çapkındır, muzurdur, laf dinlemezler, başkalarına bakarlar,bazende aldatırlar. Bu sözleri küçüklükten itibaren birçok kadından duymuşuzdur. hani bir önyargı ile bakış vardırya bizlere karşı, küçüklükten itibaren belkide böyle yetiştirilmesek düzgün bir eş düzgün bir sevgili olarak olgunlaşabilecekken bilinç altına yerleşen sözlerle kadınlarında istemeden elimize verdiği bu evreyi normalleştirme kozu ile içimizde bi güvence vardır hep. biz bakarız, erkeğizdir. işte şimdi biraz erkeklerin ister istemez sadakatsızlik damgasını içten içe yemesi ve kendinin dahi haberi olmadan bu damga ile yaşamaya çalışmasını, bunun yanındada çok masum görünen kadınların sadakat bütünlülüğünü elimden geldiğince ve başımdan geçen bazı gerçeklere dayanaraktan burada anlatmaya çalışacağım.
Keşke herkes sevgisini hep içinde barındırıp sevdiği insana karşı bağımlı kalabilse, bu bağımlılıktan mutlu olabilse. ama olmuyor işte pek mümkün gözükmüyor doğanın kanunu belkide bu, aldatma sadakatsizlik duygusu. aldatmanın özellikle erkek kısmını ele alırsam %95 olarak cinsellik sebeplidir bu diyebilirim, aslında acımasız ve haksız bir aldatma şeklidir birazda, çünkü cinsel doyumsuzluk halinde aldatmayı başka şekilde ele alırsak erkeklerin eşlerinden aldığı cinsel doyum olsa dahi erkeklerin aldatması yinede mümkün olabiliyor, vahşi bir hayvan gibi belkide kimbilir, belkide ilk başta söylediğim bu psikoloji onu olmadığı halde bir vahşi yapmaya bir aslan olmaya ve her daim av kovalama psikolojisine itmiştir.
alınmaması gereken hiç kimse üzerine alınmasın kendi adımada şuan bekarım ve yalnızım,ve kesinlikle kendimi kız arkadaş veya eşini aldatacak, aldatma potansiyeli olan bunu bir başarı gibi gören bir insan olarak görmüyorum, elbette böyle düşünen milyonlarca erkek ve kadın vardır fakat düşünmeyende gerçekten elle sayılacak kadar az değil ve oldukça fazla. özellikle sevgili kısmını bir kenara bırakıp evli olanlarına baktığımızda yaşadığım şehirde çok ilginçtir 10 larca eşini aldatan erkeğe tanık oldum. genelde dikkatimi çeken bu insanların 28-40 yaşları arasında olmasıydı. içlerinde bizzat yakından tanıdığım kişilerde bulunup aile içerisinde mutlu bir yaşamı olduğu gözüken fakat aldatmayı bir erkeklik kanıtı gibi benimsemiş insanlarda vardı, ilk önce sanal alemden görüşmelere başlayıp daha sonralarıda bulunduğu şehire veya mekana gidip görüştüğü kadın ile birlikte olarak bunu bir adet haline getirip eşlerini aldatıyordu bu insan ve bunun gibi daha birçok kişi, üstelik aldatma ile kalmayıp inanılmaz bir şekilde bu alanda profesyonelleşmişcesine rahat tavırlar takınıp yaptığı ile gururda duyabilmekteydiler. insan olarak baktığımızda iyisinden kötüsüne kabadayısından mazlumuna birçok erkek gördüm, etraflıca mert adam olarak bilinen kişilerinde zaman zaman bu kötü alana kaydığını gözlemledim. kimsenin içine kurt düşürmek gibi bir derdim yok elbette, yine bu kadar aldatma olayına şahit olup neden uyarmadın veya birilerine çıtlatmadın diye bana kızanlarda olabilir fakat bu kişilere biraz etraflarına dikkatlice bakarlarsa bu tip insanları görmelerinin zor olmayacağını ve aslında sizin bulunduğunuz konumunda onlara müdahale etmeye elverişli olmadığını göreceklerdir.
meşhur olan erkek aldatmasını aslında fazla uzatmaya gerek yok, birçoğumuz birçok defa buna şahit olup görmüşüzdür, başlığın amacı ve aslında sistemin hafif eşitsizliğinede biraz değinmek gerek, erkeklerden biraz bahsettik peki ya kadınlar gerçekten o kadarda masumlarmı ?, erkekler çapkındır, bütün erkekler aynıdır derken acaba hiç aynaya bakma ihtiyacı hissetmişlermiydi ?
yine geneli bırakıp istisnai durumları ele alarak konuşalım. bilen arkadaşlar vardır ama bilmeyenler için şöyle küçük bir bilgi vereyim, tasvip etmediğimi söyledim ve çok yanlış, şerefsizce bir hareket olduğunu yinelemek isterim erkeklerin bu eşlerini aldatması mevzusunda. fakat ufak bilgilendirmememize değinecek olursak erkek cinsel isteği kadınlara göre daha fazladır gerçi bahsedilen şu libido oranı erkeklerin aldatma yaşları ile kıyaslandığında pek tutarlılık göstermiyor ancak yinede genel bir erkek yaşamı ve kadın yaşamındaki cinsel arzuyu ele aldığımızda elbetteki erkeklerin istek seviyesinin kadınlara oranla daha yüksek olduğunu bilmekteyiz, küçük bir farklılık ise şurda gizlidir;erkekler bu seviyenin en yüksek te seyrettiği zamanlar ergenlik yıllarının ortaları ve sonlarına doğru yaşarken hani meşhurda bir söz vardır yeniyetme azgınlığı diye, heh işte bu sözde buna dayanır, kadınlar ise bu hormonların yoğunluğunu 30 40 yaşları arasında daha çok görmektedirler.
17 yaşındaydım ve liseden çıkmış arkadaşlarımla evlere doğru sohbet ede ede geliyorduk, derken içimizden birtanesi karşı kaldırıma geçti ve bir kadınla konuşmaya başladı yaklaşık 30'lu yaşlarındaydı bu kadın ve yanındada çok küçük bir kız çocuğu vardı. biz arkadaşlarımızla kadının yanına giden bu diğer arkadaşı beklerken ilk anda aklımıza hiçbirşey gelmedi düşünmeye bile yönlendirmemiştik kendimizi, akrabası sandık. tabi ergenliğin ve azgınlığın verdiği hareketlilikten olacakya bu salak güle güle geldi bizim yanımıza ve tabi bizde ne gülüyosun demek zorunda kaldık, bununla birlikte tabi kendiside kalabalık olduğumuzdan dolayı birşey çaktırmamak istedi, bu arkadaş bulunduğumuz kalabalıktaki bana belkide en yakın samimi olan şahıslardan birtanesiydi, kalabalık dağılıp iki kişi kaldığımızdada sordum haliyle; ne gülüyodun olm sen orda deli gibi diye.
-orda gördüğünüz kadın varya
+eee ?
-olm ben onu yapıyorum lan
+sie a.q yalancı
-olm valla bak kadın benimle bikaç defa birlikte oldu, kimseye söyleme dedi ama.
+olm yürü git kadının yanında çocuk filanda vardı manyakmısın evli filandır o, kandırıyorsun dimi.
-kandırıyorsam şerefsizim, kadın evli evet ama kocası yapmıyomuş lan bunu.
kocayada sövdükten sonra arkadaşla yollarımızı o günlük ayırmıştık, tabi o gece beni düşünceler sardı, bi yandanda önüne geçemediğim pislik fantaziler. çok kötü ve yanlış birşey olduğunu biliyordum ama biryandan kötülüyor ve inanmıyor diğer yandan ise hayal dünyama giriyor ve doğruluğunu düşünüyordum. gün geldi daha sonra bu konu 2 kişi arasındayken 4-5 kişiye sıçradı ve bu arkadaşın gerçektende kadınla birlikte olduğunu hepimiz anladık, farklı mekanlarda buluşup öpüştüklerini gördüğümde gerçekten şok olmuştum ağzımdan dökülen cümleler vayy be harbiden doğruymuş lan olmuştu...
tek bir olaya dayanarak kadınların masumiyetini sorgulamıyorum elbette, sadece bununlada kalmıyor bu olayın ardından benim bunun gibi birçok olaya daha şahit olmam hatta evli bir bayanın ben biryerde çalışırken bana karşı olan bazı ufak ayartma girişimlerinide bu alanda toparlıyor ve sadakati sorguluyorum. 100 kişiden 10 tanesi bunu yapıyor diye bir topluma bunu mal etmeye gerek ve lüzum yok fakat benim burda birazda uzatarak anlatmaya çalıştığım ve göstermek istediğim kadınların erkekleri aşağıladığı ve psikolojik baskı altına aldığı sadakat konusunda aslında kendilerininde onlardan pek aşağı kalır bir yerde olmadığıydı. cinsel hazı eşinden alamayan, cinsel doyuma ulaşamayan bunun neticesinde dişi bir vahşi olarak ava çıkan kadınları görüp tanıdığımda sevgiden, saygıdan, sadakatten hatta biraz belki cinsellikten ve onun verdiği arzudan utandım. bu yüzden tüm kadınlara diyebileceğim birşey varki oda eşit şartlar altında yargılama yapmalarıdır. çünkü bizleri aldatma makinesi gibi görüp bize önyargı ile yaklaştıklarında doğanın verdiği cinsel gücüde hesaba katmaları ve ona görede hareket edip yargılamaları gerekiyor, çünkü o yargıyı yapan kadınlarıda, ahlaktan bahseden kadınlarında cinsel doyumu alamadığında ne kadar arsızlaşıp oroaya buraya saldırdığını gördüm, onlarında bu bilinçte olması lazım...
herkesin eşine sadık kalması dileğiyle... daha ne diyelim...