Bu başlığı müjde ar için açmamıştım aslında ama denk gelmiş programın ismi anlaşılan. Boktan giden hayat akışında sağda, solda, medyada ya da çevremizde bizzat şahit olduğumuz ve içimizi ısıtacak nitelikte haberlerin, olayların burayı doldurmasıydı beklediğim. N'apalım. Ah müjde ar ah...
istanbul'da 40 yaşındaki bir adam kendi söylediğine göre "40 yıl bekleyip bulduğum, ilk bulduğumda Tanrı'nın kulağıma "işte bu" diye fısıldadığı insanı, hatalarım yüzümden kaybettim. Bir kadının onurunu kırdım. Onu kaybettim. Bunun için kendimi cezalandırıyorum" diyerek her gün binlerce kişinin geçtiği Cevizlibağ metrobüs durağındaki üstgeçitte " Bir kadının onurunu kırdım, tüm kadınlardan özür dilerim" yazılı bir pankart tuttu. "Karşı tarafa beni affet diyemiyorsun. Bunun için önce kendimi affetmem gerekiyor" diyen kahramanımızın karşısına geçen yaşlı bir bayanın "bütün erkeklerin eline bu pankarttan verip burada sıraya dizmak lazım" demiş.
Türk insanının birbirinden özür dilemesi çok sık rastlanan bir olay değildir. genelde yaptığımız hataları telafi etmek için bahaneler bulmak için daha çok uğraşırız. "Ama sen de şunu demiştin, bunu yapmıştın, moralim bozuktu, havamda değildim" gibi... Oysa ki özür dileyebilmek erdemli insanların özelliğidir. Buradaki örneğe bakacak olursak bu adam bu kadını seviyor... Daha ne olsun ama değil mi? Kalk sen üstgeçitte üzerinde bunlar yazılı bir pankartla dur öyle, yetmezmiş gibi basına da malzeme ol.