tıp doktorları hakkındaki gerçeklerden farklıdır sanrılar.. zira sanrı hayal edilen manasına gelir..
misal , doktorlar paranın amına koyuyormuş bunlardan biri.. yahu canım ciğerim , adam minimum 24te okula bitiricek sonra tus'u çat diye kazanacak hem de iyi bi bölümünü , sonra uzmanlığını yaparken asistan maaşına biat edicek , 30 civarında uzmanlığı bitecek , süper bi hastaneye giricek.. orda yeni uzman doktor haliyle paranın amına koyucak.. tey tey.. bu bi sanrı değildir de nedir? ama ama bizim bi doktor tanıdığımız var , çok zengin diyenlere olur öyle diyor selamlarımı yolluyorum..
2. sanrı da , doktorlara her kızın vermesi geyiğidir.. şimdi doktor koca bulmak müthiş bişi kızlar arsında.. yargının bu kısmı sanrı değil.. ama sadece statüye veren kız evlilik amacıyla verir.. evlenmezse o doktor o hanım kızla , pipisi olmamasına rağmen o doktorun hayatını siker.. evlense de , böyle statü delileri ve apartman yöneticisi seçiminde "benim kocam doktor hanım hanım" diyen plancı kızlar gene bu adamın hayatını siker.. bu bakımdan doktora veriyolar diye değil , tuna kiremitçi tarzı adamlar niye bi bok olmadıkları halde her kızı yiyo diye üzülmek daha faydalı bi uğraş..
3. sanrı , tıbbın zorluğu ile ilgili.. şimdi tıp zordur.. cidden zordur.. yani bi işletmenin 4 senelik ders notuyla , tıbbın patoloji ders notunu karşılaştırsa adam bunu görür.. ama tıp okumak dünyanın en zor işi değildir.. doktor olmak da dünyanın en zor işi değildir.. bu sanrı , tıpçılara görülür.. aman diyeyim böyle adamlar için tıp okuyan beyni ve siki öyle değerlidir ki , imkan bulsa kendini siker.. bunlardan uzak durun demedi demeyin..
