bu dehşeti algılamak için, önce cam kavramının sinek için ne olduğunu tanımlamaya çalışmalı:
düşünün ki yolunuzda gidiyorsunuz. birden nasıl olduğunuz anlamadığınız bir biçimde koskoca bir alan içine girdiniz. biraz dolaştınız ve dışarı çıkmaya çalışıyorsunuz. fakat o da ne? girdiğiniz yerin çıkışı bir şeyle kapanmış. görmüyorsunuz o şeyi, giderken birdenbire küt diye çarpıyorsunuz. hiç bir şekilde anlam veremediğiniz o şey tarafından yolunuz kapanmış. önce sakin sakin dolaşıyorsunuz üstünde, çevresinde. sert, soğuk ve geçişsiz. yavaş yavaş panik başlıyor. dışarısı hemen şurada, görüyorsunuz fakat karabasan gibi bir tanımsızlık yüzünden bir iki adım ötenize gidemiyorsunuz. zaman ilerledikçe haykırmaya, çırpınmaya çalışıyorsunuz fakat nafile... vücudunuz adrenalin, ruhunuz dehşet dolu!
birden arkanızdan eğilip bükülen sonsuz bir nesne yaklaşıyor. perde diye adlandırdığımız sıradan bez parçası bu... zaten çıkamıyorsunuz, o koca nesne de sizi çıkış sandığınız imkansızlığa doğru bastırmaya başlıyor. ne o deminki koskoca alana geri dönebiliyor, ne de dışarı çıkabiliyorsunuz. olanca sesinizle haykırıyor, olanca gücünüzle çabalıyorsunuz fakat anlayamadığınız bu tuzaktan kurtulma şansınız yok!
pencereyi aralayıp bu sineği perde yardımıyla yavaşça dışarı çıkarın dostlarım.
merhametli bir tanrının huzurunu yaşayın.