18 aralık 2009 beşiktaş bursaspor maçı

entry126 galeri
    115.
  1. zeminin ve hakemin direk etkilediği olumsuz koşullara rağmen keyifli geçmiş maç. son zamanlarda izlediğim leziz maçlardan birisiydi bu.Türkiye geneli yağan yağmurun şiddeti istanbul'u da vurunca saha koşullarının hayli berbat olduğunu topun ikili paslarda habire ortada kaldığını bunun da pas yapabilmeyi zorlaştırdığını söyleyeyim öncelikle.
    hakemin etkisi maçın skoruna direk oldu. şöyle ki maçın ilk yarısında ernst'e dalan arkadaş çift sarı karttan atılmalıydı. bu da bursasporun 10 kişi kalması oluyor ki maçın bitimine hayli vardı. beşiktaş'ın ilk golünde hakemin düdüğünü çalmadığını görüyoruz. tello ile aralarındaki sohbette muhtemelen hakemimiz bekleyeceksin dedi düdüğümü. lakin, tello pasını verince devam etti bir kararsızlık içinde kalıp. pozisyon da ekrem'in ortasıyla gol oldu. bu pozisyonun iptali doğru olandı yanılmıyorsam. tello'ya bir sarı akabinde serbest atışın tekrar kullanılması gerekirdi. dün ilgimi çeken bir yorumu rıdvan dilmen yaptı. biraz fazla yüklendi tello'ya. lakin bu hızlılığa kendisinin futbol yaşamından da hayli aşinayız. acele kullanışlarını çok biliriz onun. aklıma bir san marino maçı geldi mesela. daha çok daha çok saymayayım şimdi. zaten ekrem'in ortaladığı ana bakarsak topçuların yerleşmediğini birisinin ayakkabısını falan bağladığını görüyoruz. biraz hazırlıksız yakalanma durumu var iki takım içinde. beşiktaş'ın ikinci golü penaltı tartışmalı bir pozisyon. benim kararım bir beşiktaşlı olarak pozisyonun penaltı olmadığı yönünde. herhalde hakemin ilk yarıda kart uygulamalarında bursaspora deplasmanda olsa dahi tolerans tanımasının bu penaltıda etkisi var.
    maçın en enteresan noktası beşiktaş'ın 2-1'i bulduktan sonra oyundan düşüşü. bunu çift forvete dönme olumlu hamlesinin ardında(bobo-nobre) yusuf'un ferrari'nin zorunlu çıkışından sonra oyuna girmesi olarak açıklamak mümkün. çünkü yusuf gerek saha koşulları itibariyle gerekte fiziği ve stili itibariyle koşmayan bir topçu. burada daha defansif bir futbolcu (inceman)tercih edilebilirdi. üstelik tello'nun da koşmadığını düşününce orta alan da bir boşluk söz konusu oldu. ee bursa da koşan bir takım hakkını verelim mücadele ediyorlar. gerçi maç bu ara 3-1 olsa belki de bu önermemiz askıda kalırdı. lafımızı afiyetle yerdik. üzülmez'in enfes girip ortaladığı topu bobo'nun gol yapabilmesi gerekiyordu. tabi bundan önce 1-0 iken sercan yıldırım'ın kaçırdığı bir gol var ki saç baş yolduracak cinsten. 2-0 olsa durum zaten belki de kafadan farklı olacaktı maç. sercan'ın hayli iyi bir futbolcu olduğunu bu maçta kaçırdığı gol pozisyonlarına rağmen söyleyeyim. tam bir forvet.
    sonuçta bursaspor iyi futbolla 3 puanı aldı. fakat başta saha koşulları ve hakemin iki taraf içinde ciddi etki yaratabilecek kararları kadar 16 hafta boyunca tek forvet tek yaratıcı orta saha futbolcusuyla kısır bir futbol ortaya koyan beşiktaş'ın bu maçın sonlarına doğru fizik gücüne ihtiyacı daha çok olduğu süre 2 forvet ve 2 koşmayan yaratıcı orta sahayla oynamasıydı. burda denizli'nin yusuf değişikliğinin maça yüzde bin tesirini görmezden gelemeyiz. şu bir gerçek bu ligin üstünden daha nice sular akar. 34'ler 37 olsa dahi bu hafta 5 puan bir fark oluşuyor ki kapanmaz değil kesinlikle. fakat beşiktaş'ın ciddi mantel sorunları var. önce bunların giderilmesi gerek.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük