şartlar olgunlaşırsa kesinlikle desteklediğim gereklilik. hatta bu konuda plan bile yaptım, buraya yazıyorum o planı. efendim asmıyoruz, zehirlemiyoruz, iğnelemiyoruz.
her vilayete il dışında olmak koşuluyla 100 metre derinliğinde bir adet kuyu açıyoruz. bu kuyunun üzerine 20 metre yüksekliğinde bir kule yapıyoruz. kuyu ile bağlantısını yapıyoruz bu kulenin. tepesine sayısıyla "1" adet nöbetçi asker koyuyoruz. kuyunun zeminini beton yapıyoruz.
o vilayette ilk namussuzluk, hırsızlık yapanı, sabi sübyana tecavüz edeni, ülkesinin aleyhinde maşalık yapanı, insan öldüreni, mahkeme kararıyla suçu sabit olanları buraya alıyoruz. ellerini kollarını bağlayıp kulenin başındaki askere teslim ediyoruz. bir sonraki tecavüzcü veya hırsız gelinceye kadar bunu orada tutuyoruz. ekmeğini yemeğini suyunu veriyoruz ama işkence yapmıyoruz. yeni bir eleman gelince onun tekmesiyle zemine çakılıyor. geleni bir başkası, geleni bir başkası düşürüyor.
1 haftada bu ülkede asayiş tesis ediliyor. inanmayan dener ve neticeyi görür. unutmayalım ki idam cezasının amacı insan öldürmek değildir, caydırıcılıktır, gözdağıdır. ha diyeceksinizki şartlar olgunlaşmış mı. yok kardeşim yok, bu ülkede ekonomik yönden bir adalet sağlanmadan bu dediğim olmaz, zaten ben de istemem olmasını. birilerinin saadeti için birileri ölüyorsa, adalet değil zulüm varsa idamın uygulanması da anlamsız. çünkü düzen baştan bozuk.