dtp kurulduğundan bu yana böyle bir bağ olduğu iddia edilir, dtp liler böyle bir bağın söz konusu olmadığında ısrar ederler, diğer taraf ise dtp nin pkk terör örgütü ile aynı çizgide hareket ettiğini, terör örgütünün görüş ve eylemlerini kınamak bir tarafa desteklediklerini iddia eder. bugüne kadar resmi olarak kanıtlanmış bir bağ görünmüyordu hakikaten, tabi bariz emareler vardı böyle bir bağ olduğu yönünde ama bu suçlama için net bir kanıt gerekiyordu ki bu kanıtı bize ahmet türk sundu, şöyle ki; anayasa mahkemesi dtp hakkında kapatma kararı verince, tüm dtp milletvekilleri görevlerinden istifa edip meşhur deyimle "sine-i millet" e dönme kararı aldılar, bu kararı bağımsız oldukları düşünülen partinin milletvekillerinin hür iradeleri ile aldığını düşünmüştük, geçmiş zaman kullanıyorum çünkü meğer böyle değilmiş, meğer iddialar doğruymuş* pkk nın hapiste ki lideri terörist abdullah öcalan "bağımsız" olduğu sanılan dtp milletvekillerini yönlendirme yetkisine sahipmiş, dolayısıyla da terör örgütü pkk ile organik veya değil, açıkça bir bağı olduğu kanıtlanmış oldu.
şimdi hala demokrasiyi kendilerine göre tanımlayan birileri çıkıp, terör örgütünün liderinden emir alan milletvekillerini ve bu partiyi savunmaya kalkmasın, diyorum ya bunu demokrasi adına istiyorlar, ama işlerine geldiği gibi tanımladıkları demokrasi adına. zira terör ile demokrasinin yanyana gelmesinin ne kadar fena bir durum olduğunu herkez anlayabilir niteliktedir.
