tekel gibi kitlere liyakatla veya seçilerek değil, tanıdıkla, eşle dostla, kıyakla yerleştirilerek girildiğini bilenlerin eleştirdiği maaşlardır. özel sektörde sürünerek asgari maaşa talim eden işçiler mücadele etmiyor sanki. onların ısrarlı ve haklı mücadelesi sonucu asgari maaşlarda iyileştirme oluyor mu? çalışma şartları ve saatleri düzenleniyor mu? ama kamu kurumunda işçiysen maaşın gün aşırı katlanıp böyle 2.400 tl oluverir çünkü arkan sağlamdır. oraya girdiysen birileri sokmuştur seni, solculuk oynayan tatlı su sosyalistleri de bunu hak ederek mücadele sonucu aldığını düşünür.
neden ayrım var, neden haksızlık var, neden insanlar açlığa mahkum edilirken birileri haksız kazanç sağlıyor dersen yalı, konak sahibi para babası ilan edilirsin. elin oğlu da çıkar soyulan, içi boşaltılan kamu kurumlarından depolardan bahseder ki mal olduğunu anlamayalım. tabi biz zaten sonuna kadar destekliyoruz kamu kurumlarını soyanları! eşitsizliği, peşkeşi eleştiren herkes yiyici, herkes kapitalizm kölesi zaten. bugüne bugün işçilerin çalışma koşulları hakkında zerre kadar bilgisi olmayan, işten atılıp hakkını arayamadığı ve herhangi bir hukuk desteği alamadığı için tazminatı yanan onca emekçinin durumunu bilmeyen burjuva çocukları da sırf kendilerine dayanak yapmak için onun bunun yandaşı torpilli işçilerin kazandığı paranın hak olduğunu savunur. ve bunun haklı bir mücadele sonucu elde edildiğini dile getirecek kadar saf olanları vardır.
öyle ya sendika liderlerinin milyon euroluk yalıları, arabaları, sayısız gayrimenkulleri, isviçre bankalarında hesapları olduğu falan da safsatadır. hep o mücadelenin bayraktarı olan adamlardır onlar. oyuncaklarınızla oynamaya devam edin en iyisi...