değişim ile, bulunduğumuz yerden ne kadar uzağa veya geriye gidebiliriz.
ilk üc maddeyi değiştirmeden demokrasinin sivilleştirilip laik düzen icinde yolumuza devam edelim güvencesiyle bu günlere geldik. bu ikircikli anlatım "acılımın" ayaklarına serilen kilimin altına süpürülüp gizlenen temel düşüncenin ne olduğunu anlamamak icin kör olmak gerekiyor ve dtp yöneticilerinin farkında olmadığını hic zannetmiyorum. bu karagaşada siyasi disiplin ve etik yeterince gelişmediğinden "ne kopartırsak' düşüncesi baskın geldi.
buna göre; din, devletin korumacı himayesine girecek ve eski düzen, islami bir cumhuriyete dönüştürülecek! yerinde bırakılan üc madde ardından gelen diğer maddelerin dönüştürüleceği yeni şekliyle korunacak ve geleceğimiz ise maalesef bize ait olmayacak.
laiklik ve sekulerlik sorunun cözümlenmediği sürece bu tür atakların daima bizi bekleyeceğini söylememe hic gerek yok. şu an her ne kadar liberal demokrasiyle yönetildiğimizin farkında olmasakta, toplumun evrensel demokrasiyi benimsediğini-uygulamaya calıştığını ve farklı bir yönetim şeklini secmek niyetinde olmadığını bilen biliyor.
adı islamla birlikte anılan ülkelerle karşılaştırıldığımızda keskin hatlarla ayrıldığımız görülecektir. islami yönetim ile evrensel demokrasının yolları asla keşismez ama şeriat ve islami yönetim karındaştır.