bunun bir de metrobüs versiyonu vardır ki akıllara zarardır. öncelikle kapının nerde açılacağına dair plan yaparsınız. kapıyı tutturduktan sonra* insanları aç kurt gibi iterek* binersiniz. daha sonra önce boş bi cam kenarı var mı diye bakarsınız. yoksa kapıya en yakın yere oturmaya çalışırsınız*. eğer otuacak normal bir yer yoksa o en arkadaki şark köşesi diye de bilinen fakat bacakları bitiştirerek oturmak zorunda olduğunuz yere oturursunuz. o da mı olmadı; o zaman birinci kapıya yakın yerdeki bir buçuk kişilik yerin buçukluk kısmına yarınız boşta kalıcak şekilde oturursunuz. o da olmazsa etrafı koklayıp yemek bulamayan köpek misali metrobüsten bindiğiniz gibi inersiniz. ha inince de bekleyenlerin en önüne geçersiniz ki o da insana ayrı bi güven verir.