kapitalizmin hiç bir engel tanımayarak dünyayı sarması sonucunda tarihe gömülmesi çok yakın olan söz öbeğidir. nitekim ileri kapitalist ülkelerde nüfusun yüzde beşinden daha azı kendi işine sahiptir. kapitalizme sınır getirilememesi ve serbest piyasa kavramının da buna bağlı olarak dizginlenememesi sonucunda dünya yakın bir gelecekte kapitalist zenginler krallığına dönüşecektir*
örneğin; kendi ayakkabı dükkanına sahip olan ali usta her gün neşeyle gelip dükkanını açmakta, müşterileriyle içten ve sıcakkanlı bir şekilde ilgilenmekte bir yandan ayakkabı tamiri yapıp diğer taraftan kendi üretimi olan ayakkabıların satışını yapmaktadır. derken bir gün "shoe city" adında ayakkabı satış zincirleri olan firma bizim ali ustanın kasabasına uğrar, dükkanının karşısına 3 katlı mağazasını diker, görkemli bir açılışla mallarını halka arz etmeye başlar. makine kuvvetinden faydalanarak seri ve ucuz üretim yapan firma bizim ali ustayı iflas noktasına getirir. ali ustanın iki seçeneği vardır; ya fiyat rekabetine girecek -ki bu kar yapmaması demek- yahut kepenk indirecektir. sonuçta ali usta en iyi ihtimalle bu "shoe city" firmasında çalışmaya başlayacaktır ki bu da ali ustayı artık patron değil, maaşlı çalışan olarak görmemiz anlamına gelir.