gençleri göz göre göre ölümün pençesine bırakmak nasıl bir vicdandır onu sorgulamak lazım. nasıl olsa televizyonda 45 saniyelik şehit haberlerini görüp geçiyoruz, iki gözyaşı döküyoruz, ertesi gün isimlerini bile hatırlamıyoruz. peki ya o şehidin anası, babası, eşi, çocuğu. bir kadını 20 yaşında dul bırakmak, 3-5 aylık bir bebeği yetim koymayı sindiriyor mu acaba vicdanlar. 2 aylık eğitimle dağa çıkardığın asker, nasıl olsun da yıllardır o dağları evi bellemiş bir köpekle çatışabilsin. yeni yetme doktorunu, mühendisini, avukatını kolundan süre süre askere götür, onun buna itiraz hakkını bile yasayla engelle, dağdan gelen iti köpeği bağrına bas. askere gitmiyorum arkadaş diyen adamın anasını ağlatırlar, dağdan inen adam çıkar bir de televizyon karşısında öter pişkin pişkin.
kimse hikaye anlatmasın askerlik vatan görevidir bilmemne. eskiden öyleymiş. şimdi yalnızca silah tüccarı ülkelerin yazdığı senaryonun figüranlığından ötesi değil askerlik. ordu o kadar önemli ise şayet, ki önemli, tamamını profesyonel yapın. alın size 700.000 kişilik istihdam.