saldırgan başbakana vurmak üzere kolunu kaldırdığı an korumalar o kolu kırarlar. Öyle tahmin ediyorum.
Velev ki saldırgan korumaları bir şekilde ekarte etti, o zaman da sayın başbakan, kendisine vurulmasına fırsat vermeden, dilini dişlerinin arasına sıkıştırıp, sağ elini yumruk şekline getirip, orta parmağını da hafifçe yumruğunun dışına çıkarmış bir vaziyette saldırganın gözünün üstüne sümsüğü ekleştirecektir.
Bu da türk insanının başbakanından işçisine kadar diğer ırklardan ne kadar farklı olduğunu gösterir.
Metal Fırtına isimli romanda da, dış işleri bakanı olan abdullah gül, türk heyetini tutuklayan görevlilerden birine böyle sümsüğü goymuştu da dişini eline verivermişti. ehehehe. ne günlerdi...