üniversite

entry700 galeri video2
    109.
  1. üniversite kelimesinin eski türkçemizdeki anlamı dar-ül fünundur.yani bilim ve fen yuvası anlamına gelmektedir.ancak bugün üniversitelere baktığımızda anlamına uygun olduğunu söylemek mümkün değildir.bir yüksek öğretim kurumunu anlamlı kılan onun özerk bir niteliğe sahip olmasıdır.özerklik demek,yüksek eğitim kurumlarının iç işleyişlerine, mali işleyişlerine ve yönetimlerine ilişkin karar almada ve eğitim araştırma, dışa yönelik çalışmalar ve başka faaliyetlerde kendine özgü politikalarını oluşturma yetisine sahip ve devlet kurumları karşısında bağımsızlığı anlamına gelir.üniversiteleri toplumsal konulardan soyutlayamayız.toplum için bilgi üretme,fikir üretme,muhalefet yapma gibi sorumlulukları olmalıdır.bunların gerçekleşebilmesi içinde üniversitelerin akademik açıdan özgür olmalarını gerekli kılar.ne yazık ki bugün üniversiteler bir ortaöğretim kurumunun devamı düzeyine indirgenmiştir.üniversiteye adım atan bir genç, kendi öznelliğini,düşüncelerini ifade edebilmesi gerekir.artık bir birey olduğunun farkına varabilmelidir.bugünkü tabloda görüyoruz ki öğrencinin düşünmesinin ve sorgulamasının yasak olduğudur.üniversiteler eğitim olarak ezberci düşünmeyi teşvik etmeyen,öğrenciyi baskı altına alan kurumlar haline gelmiştir.bugün üniversitelerin bu durumda olmasının en büyük sebebi 12 eylül darbesinden sonra kurulan yök'tür.üniversitelerin özgürleşebilmesi,demokratikleşebilmesi için üniversitelerin yök ve siyasi iktidarların baskısı altından kurtulması gerekmektedir.12 eylül'den önce gerçek bir üniversiteye yakışan,özgür ve bilimsel kaygılar taşıyan odaklar oluşmaya başlamıştı.12 eylül'den sonra üniversiteler bir mücadele alanı görüldü.üniversitelerin bu aydınlık yönleri yok edildi.eşi benzeri görülmemiş uygulamalar yaşandı.yök ilk kurulduğunda 468 öğretim üyesine, 800 öğretim görevlisine ve binlerce öğrenciye uzaklaştırma cezası vererek işe başladı.yök hala öğrencilerin en ufak demokratik talebine,hareketine soruşturmalarla, cezalarla, uzaklaştırmalarla cevap veriyor.öğrencilerin eğitim hakkını elinden alabiliyor.öğrenciler hak arama mücadelesinde baskı altına altındayken diğer yandan eğitimin piyasalaştırılması, eğitimin niteliksizleştirilmesi artmaktadır.üniversiteler ticarethane olamaz.üniversitelerin kamu elinde olması gerekir.ve kar amaçlı faaliyet gözetmemeleri onların ahlaki görevidir.ülkemizde bulunan her gencin eğitim temel hakkıdır.ve bu hak parayla alınıp satılamaz.parası olan okusun parası olmayan okumasın anlayışına doğru gitmekteyiz.ne öğrenciler müşteridir nede öğretim görevlileri satıcıdır.üniversiteler gün geçtikçe piyasa temelli büyümektedir.Bu yök mantığı artık durdurulmalıdır.Günümüzde üniversiteler yaptığı bilimsel faaliyetler yerine konserlerle,bahar şenlikleriyle gündeme gelmektedir.kamu kaynaklarının vakıf üniversitelerine kaydırılması durdurulmalıdır.firma gibi çalışan üniversiteler olduğu sürece nitelikli,bilimsel eğitim yerine,reklam panoları,reklam stantlarına boğulmuş üniversite manzaralarına maruz kalacağız.üniversitelerimize nasıl sahip çıkılması gerektiğini yunanistan'da okuyan öğrenciler güzel bir örnek teşkil etmektedir.kampüse polis alımını kolaylaştıran,öğrenci aflarını zorlaştıran,vakıf üniversiteleri kurulmasını kolaylaştıran ve rektör seçimindeki öğrencilerin etkisini azaltan yasa tasarılarına karşı yunanistan'da okuyan öğrenciler ortalığı birbirine katıyor haklarını sonuna kadar arıyor.bizim ülkemizde de üniversitelerin bilimsel,demokratik,özerk kurumlar haline gelmesi için tüm öğrenciler ve öğretim görevlileri tarafından bir birlik şeklinde savunulmalı ve bunun mücadelesi verilmelidir.
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük