daha once terminator ve matrix ile olasi gelecek senaryolari cizildi. bunlar "bedenime sahip olabilirsin, ama ruhuma asla" tadinda, insan/makine catismasi idi. Bir yanda "insan" diger bir yanda "makina"; ya terminatorde oldugu gibi size ihtiyaclari olmadigi icin bedenlerinizi yok etmek, kokunuzu kurutmak istiyor, yada matrix'te cizildigi uzere bedenlerinize ve akliniza hukmetmek icin sizi kullaniyor. bunlarin gecis asamalari yok: nasil bu robotlar boyle zeki, cevik ve akilli oluverdiler (terminator), yada nasil bu robotlar insanlarin rejimini ele gecirdiler (matrix)? iste avatar bu gecis asamasini konu ediniyor: dusuncenin bilgisayarlarin alemine girisi, sanal gerceklik.
ve bu olasilik cok daha gercekci duruyor. bilgisayarlar artik basit beyin komut sinyallerini okuyup ekrandaki karakterleri dusunce yolu ile yonlendirebiliyor. ayni zamanda baska bir bilgisayar objeler ve kavramlar dusunuldugunde beyinin hangi bolgelerinde hangi elektrik aktivitesinin oldugunu tespit edebiliyor. bunun bir sonraki asamasi bilgisayarlarin o saptadiklari sinyalleri beyine geri gondermesi, yada tasarladigimiz bir obje yada ortami gorme organinin beyinde yarattigi "aklin ekranina yansitma" yollariyla, gozumuzun onune "tipki gercekmis gibi" (oyle 3d, 4d degil; gercekte var olan bir cismi nasil goruyorsak aynen oyle) yansitmasi olacaktir. insan dna'sina ve organlarina yapilan takviye ve alternatifler ile organik dogaya dogrudan zorunluluk azalir. ozetle; terminator (yada herhangi bir baska avatar) ile matrix ortaminda var olan bir bilinc, ve bunun nano makinalarla saglanan maddi ortami: hepsi ayni yerde. bilinclerin tek derdi birbirlerinin ve kendilerinin fantezilerini gerceklestirmek. oksijen su bile gerektirmeyen, sentetik, gerekirse fiziki donanim zorunluluklarini cesitlendirebilecek (cyborg yani) bir varolus. tipki vaktinde doga zoruyla sempanze ile yollarimizi ayirmis oldugumuz gibi, bu kez kendi varladigimiz sanal ortam ile bilincimizi insan bedenlerinden ayirmak imkani... hastalik yok, yemek yeme, uyuma derdi yok, aci yok, savas yok "zaman" alabildigine, mekan butun galaksi...
en azindan "kacinilmaz karanlik gelecek" kurgulu yirminci yuzyil fantezilerinden cok daha fazla imkan sunabilen bir hayal gibi duruyor.
