dtp nin kapatılması

entry264 galeri
    205.
  1. anayasa mahkemesi'nin kararı ile kapatılan siyasal partidir. oybirliği ile kapatılması ise gözden kaçırılmaması gereken önemli bir noktadır.

    şimdi burada parti kapatmak demokrasiye aykırıdır gibi liberal zırvalara girmeyeceğim. modern siyasal partileri siyasetin içerisine sokanda bu sistemdir; yine siyasal partileri zararlı gördüğü anda kapatan da bu sistemdir. o yüzden, avrupa'da böyle değil gibi radikal 2 solculuğuna hiç girmeyeceğim.

    dtp'nin kapatılmasının önemli sonucları kanımca şunlardır:

    1) mevcut türk siyasal yaşamı ile türk hukuku arasında çelişki olduğu açığa çıkmıştır. çünkü mevcut politikaya göre dtp'nin kapatılması pek mantıklı görünmemektedir. zira bir devlet politikası olarak uygulanacağı söylenen kürt açılımına ters düşmektedir. lakin hukuksal olarak değerlendirilirse dtp'nin kapatılmasında türk hukuku'na aykırı bir taraf yoktur. çünkü türk hukuku, pkk'yi terörist olarak kodlamakta ve dtp ile pkk arasındaki organik bağa atıf yapmaktadır.

    2) ahmet türk ve aysel tuğluk'un vekilliklerinin düşürülmesi de önemlidir. bu iki isim partinin ılımlı kanadını oluşturmaktadır ki gerçekten söylemleri, yazıları, açıklamaları ve üslupları göz önüne alınırsa bu isimlerin bütünleşme yanlısı oldukları açıklığa kavuşur. peki neden sadece bu iki ismin vekilliği düşürülmüştür? burada çeşitli senaryolar devreye girer henüz süreç olgunlaşmadığı için. kanımca bunlardan biri devletin bir kanadının sorunu, şiddet içermeyen yöntemlerle çözmek istememesidir. bu saatten sonra kimsenin reddedemeyeceği bir gerçek şudur: tğrk siyasetinin yürütücüleri içerisinde savaştan beslenen bir klik bulunmaktadır. çünkü her savaş kendi ekonomisini ve buna bağlı olarak siyasetini yaratır. ılımlı isimlerin siyaset sahnesinden çekilmesinin ardından radikalleşen legal kürt hareketi sistem tarafından marjinalleştirilecek ve önemli bir oy ve örgütlenme kitlesi olan kürtler, akp'ye kanalize edilecektir. bu akp'nin iktidara geldiğinden bu yana ortaya çıkarmak istediği yeni toplumun önemli dinamiklerinden biridir. yoksa emine ayna gibi isimler dururken ahmet türk ve aysel tuğluk'un vekilliğinin düşürülmesini başka türlü açıklamak zor görünmektedir ama yine de sürecin olgunlaşmasını beklemekte fayda vardır.

    3) Akp'nin kapatılması sürecinde çokca tartışılan ve çıkan karar bakılırsa uygulandığı görülen Venedik komisyonu'nun parti kapatmaya ilişkin kararlarının göz ardı edildiğini söylemek gerekir. bu durum, bir ihtimal ab sürecinde akp hükümeti'nin önüne çıkarılabilir. zira komisyona göre bir siyasal parti, silahlı şiddete başvurmadığı sürece ayrılma dahil her türlü düşünceyi demokratik yollarla savunabilir. hal böyle olunca bu kararın uygulanmadığı görülmektedir.

    4) dtp, kendi varlık sebebi olan kürt sorunu dahil olmak üzere ülkenin temel problemlerinde herhangi bir politika üretemediğinden ötürü zaten işlevsizleşmiş ve sembolik öneminden başka bir önemi olmayan bir parti haline dönüşmüştü. bu yüzden kapatılması, fiili olarak önemli bir kayıp değildir. olanca samimiyetimle şunu söyleyebilirim ki mecliste koltuk işgal etmekten başka bir işlevleri bulunmamaktadır. belki kapatılmaları şapkalarını önlerine koyup düşünmelerine ve çuvaldızı birazda kendilerine batırmalarına yol açar. çünkü yıllardır dillendirdikleri devlet bize legal siyaset izni vermiyor açıklamaları artık inandırıcılığını kaybetmektedir. özellikle dtp, kendisine türkiye partisi olmayı hedef olarak belirlemiş bir partiydi; lakin buna yönelik en ufak bir çalışması olmadı. sadece ve sadece kendi kitlesini ajite etti ve zaman zaman bunu bile başaramadı. belki bundan sonra yanlışın birazınında kendilerinde olduğunun farkına varırlar.

    not: anayasa mahkemesi başkanı haşim kılıç, akp'nin kapatma davasının sonucu açıklarken rosa lüxemburg'a atıf yapmıştı. bu seferde bir atıf bekliyordum kendisinden ama yapmadı. neyse bir daha ki parti kapatma davasına artık!
    0 ...