Türkiye`deki dağlar büyük bir zenginliği barındırmaktadır bu nedenle, dağlarımızın biyolojik zenginliğinin korunması ve sürdürülebilirliği için gerekli tedbirlerin acilen alınması gerekir.
Dağlık alanlar, endemik bitki türleri, böcekler, kuşlar, sürüngenler ve memeliler için sığınak vazifesi görmektedir. Eteklerinde yaşayan insanlar başta olmak üzere tüm canlılar için temiz hava , su, gıda ve diğer doğal kaynaklar açısından da hayati bir önem taşımaktadır.
Dağ ekosistemleri sıcaklığı, yağışı ve dolayısı ile su döngüsünü belirleyerek, tarım, ormancılık ve turizm gibi sektörleri besler.
iklim Zirvesinin Kopenhag'da toplandığı ve Dünyamızın geleceğinin konuşulduğu aynı günlere rastlayan 11 Aralık Dünya Dağlar Günü farklı bir anlam kazanmaktadır.
Kyoto Protokolünün süresi 2012' de doluyor. Kyoto Protokolü'ne göre gelişmiş ülkelerin karbon salımlarını azaltmaları gerekiyor. Buradaki kriter ise 1990 yılındaki seviyeler. Gelişmekte olan ülkeler ise Kyoto Protokolü kapsamında herhangi bir yükümlülük altına girmiyor. Ancak bu ülkelerden karbon salımını azaltmaları yönünde adımlar atması bekleniyor. Kyoto 2012'de devre dışı kalacak. ülkeler şimdi bu protokolun yerine geçecek yeni bir oluşumu tartışıyor. Bunun içinde şu gunlerde Kopenhag' da tüm tarafların katılımı ile Taraflar Konferansı yapılıyor.
işte tam bu süreçte, Himalayaları ve dağları kurtarmak için Zirvecilerin Zirvesi (Buluşması) gerçekleşiyor. Nepal' den ve Dünyanın çeşitli bölgelerinden dağcıların dünya mirası olan Himalayalar' daki iklim değişikliklerinin tehlikelerini, dünya topluluklarına aktarmak için organize edilen Dağcıların yürüyüşü 11 Aralık günü Kopenhag' da gerçekleşiyor. Dağcılıkta ikon olmuş isimler, zirve kıyafetleri ile Kopenhag caddelerinde yürüyecek ve bir çok dağ sever de dağları iklim değişikliğinin etkilerinden kurtarmak için deklarasyona katılmak üzere kendilerine eşlik edecektir.
Küresel ısınma dünyamızı hızla tehdit ediyor. Hint Okyanusu' ndaki ada ülkesi Maldivler' de bakanlar kurulu iki ay önce su altında toplanmıştı. Nepal Hükümeti ise aynı amaç ile geçen hafta Dünyanın çatısında Everest ana kampında 5242 metre de Bakanlar Kurulu toplantısı yaptı.
Türkiye' de üzerine düşen vazifeyi derhal yapmalıdır. Enerji Politikalarımız yeniden gözden geçirilmeli, Termik santraller yerine ülkemiz için uygun olan rüzgar ve güneş enerjisinden daha fazla faydalanılacak yatırımlara hız verilmelidir. Karbon salımı azaltımı konusunda kendisine yeni bir hedef belirlemelidir.
çevre Politikamız engelleme veya geçiştirme diplomasisi üzerine değil, geleceğimizi belirlemek ve çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak amaçlı olarak üst düzeyde Kopenhag' a katılmalı ve anlaşmazlıkların çözüm noktasında liderlik ve birleştiricilik görevini üstlenmelidir.
Kopenhag' da oluşturulacak anlaşmada, Türkiye de, gelişmiş ülkelerin iklim değişikliğinin önüne geçebilmek için anlaşmak zorunda olduğu, (1990 seviyesine göre) 2020 yılına kadar yüzde 40 ve 2050 yılında da yüzde 100 salım azaltım hedefleri için kendi payına düşeni hakca ve sürdürülebilir bir çerçevede gerçekleştirmelidir .
iklim değişiklikleri öncelikli olarak dağlık alanları etkilemekte ve bundan dolaylı olarak tüm canlılar da etkilenmektedir. Eğer gerekli tedbirler alınmaz ise milyonlarca canlının temel ihtiyaçlarını karşılayan dağlık alanlarımız hızla yok olacak ve hayat bitecektir. şimdiki ve gelecek nesiller için dağlarımızı korumak zorundayız.
başta dağlarda yaşayanlar ve dağcılar olmak üzere, doğrudan veya dolaylı olarak dağlardan yararlanan herkesin 11 Aralık dünya Dağlar Gününü kutluyoruz.