kayıp gül

entry51 galeri
    10.
  1. Kitaba dün başladım ve bugün de bitirdim.
    Kitabın güzel olup olmadığı, kaliteli olup olmadığından önce ne kadar saygısız bir okur kitlemiz var ilk önce.
    Bir kitabı beğenmek göreli bir kavramdır. Beğenirsiniz beğenmezsiniz. Ama bu kadar aşağılayıcı ve "ben daha iyisini yazarım" şeklinde hakarete varan yorumlara ne gerek var. Yaz ulan o zaman!
    Popüler kültürü aşağılıyorsun madem hem neden alıp okuyorsun? Bu insanın kendi kendisiyle çelişmesi değil midir? Ama bu kitabın beğenilmemesinin - en azından bu başlığa yazan sözlük yazarları tarafından- en birinci sebebi yazarının Türk olması. Biz her nedense kendi içimizden çıkan bir değeri aşağılara çekmek için normalin üstünde bir çaba sarfediyoruz. Bu kitabın yazarı Serdar Özkan değil de Sergei Ostan olsa bu tepkiler gelmezdi. Kendi içimizden genç birinin bir çok dile çevrilen bir kitap yazmış olmasını kabullenemiyoruz ne hikmetse. Kendi içimizden biri bir şey başardı mı ilk önce bir çapanoğlu arıyoruz. Bir bok atma hevesi geliyor. Mutlaka bir puştluk vardır diyoruz. Bu sadece bu kitap için değil her alanda aynı. Yıllar önce adamın biri zakkumdan kanser ilacı ürettim dedi adamı neredeyse hapse atacaklardı. Adam çareyi yurt dışına kaçmakta buldu. Sonra ne oldu. Gitti ilacın patentini isviçrelilere sattı. Şimdi bu ilacı dünyanın parasını ödeyerek ülkemize sokuyoruz. Kendi insanımızın ürettiği bir ilacı neden yurtdışından ithal etmek zorunda kaldık kimse merak etmiyor artık. Bilir misiniz ki yengeçleri yakalamak için yengeç sepetinin içine bir tane yengeç bırakılır. Bu sepet ağzı kocaman bir kovaya benzer ve aslında yengeçler için çıkıp kurtulması kolay bir tuzaktır. Ama ne zaman bir yengeç sepetten özgürlüğüne doğru tırmanmak istese aşağıdan bir yengeç onu tutarak dibe doğru çeker. Çıkmasına izin vermez. Bir kitabında inan kıraç bunun doğu kültürünün bir özelliği olduğunu söylüyordu. Doğru işte, kanıtı da bu. Ben teker teker her ülke dilinde arattım. Evet, basılmış kitap, satılıyor ve hayret ki beğenilmiş. Günümüzde her yazarın kitabı sanki bir başyapıt olarak çıkıyor da... Biz ne bekliyoruz yazarlarımızdan anlamıyorum. O kadar çok yazarımız var ki (!) kitapları yurtdışında da basılan aralarından en iyilerini mi seçmekte zorlanıyoruz.

    --spoiler--
    spoiler
    --spoiler--

    Kitap genç bir kızın hayatın anlamı ve gerçekte neye önem vermesi, ne olması yönünde bildiklerini anlatıyor, verebildiklerini de veriyor. Etkileyici yerleri var. Özellikle genç okurların fazlasıyla etkilenmesi muhtemel. Annesini ya da babasını yitirmiş olanlarında... iyi niyetli, hayalleri ertelemenin bize fazla bir şey kazandırmayacağını aksine bir çok şey alıp götüreceğini anlatıyor. Seni var gücüyle kendi istediği şekle sokmak isteyen bir dünyada kendin olarak kalabilmenin önemini ve bu savaşımın her bireyce verilmesini tavsiye eden bir kitap. Ve en önemlisi medyada çıkan onca yazıda, söyleşide yazarın hiç bir zaman bir başyapıt ortaya koyduğuna dair biz izlenim edinmedim. Serdar özkan aynı kitabında olduğu gibi parlak, dikensiz, kabarık ve olağanüstü bir gül ortaya koymamış. Sade, kendi halinde ve kendine has kokusu olan bir gül çıkmış ortaya da.
    6 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük