neden tepki aldığını anlayamadığım olaydır. ülkemizde ve dünyada büyük klüplerde oynayan oyuncuların bazılarının bu tür olayları yaşadıklarını sokaktaki simitçiden tutun da devletin en üst seviyesindeki adamlara kadar herkes biliyor. böyle haberlere şaşırmış numarası yapanlara da ben götümle gülüyorum. yahu yılda milyonlarca dolar alıp ferrarilerinin tozunu alan bu arkadaşların ekmek kuyruğuna girdiğini mi hayal ediyorsunuz yoksa? grup seks partileri , kokain partileri, swinger partiler, yok efendim sehpayı ters çevirip üzerine oturmalar.. şaka bi yana herkesin hayat tarzı kendinedir ve kimseyi ilgilendirmez, fakat iş profesyonel olarak para kazandıkları mesleğe zarar vermeye başlarsa klup yetkililerinin bu noktada dur demesi lazım. fazla geriye gitmemize gerek yok, sergen yalçın'ı ele alalım. zamanında bilip bilmeyen herkes tarafından fazlaca eleştirildi. özel hayatı olsun, at yarışı ve kumar tutkusu olsun milletin dilinden düşmedi. ama kimse sergen'i sahaya çıktıktan sonra eleştiremez. adam sahaya çıktığı zaman her zaman işini yapardı, oynadığı mevkii neresiyse en doğru şekilde oynardı, bu sayede oynadığı takımlara sayısız maç kazandırmıştır. şimdi bu adamı niye kumar oynuyorsun, neden at yarışıyla ilgileniyorsun yada neden mankenlerle yatıyorsun diye eleştiremezsiniz. çünkü onun mesleği futbolculuktu ve o mesleğini en iyi şekilde uygulardı. gerisi palavradır. şimdi bu skandalda adı geçen isimlere bakalım. kazım, bilica, wederson. hangisinin aldığı paranın hakkını verdiğini söyleyebilirsiniz? cevap veriyorum; hiçbirinin.
