Sonunda yüklediğim ve FM 2009'un ardından yeni bir sezon ve yeni yüzlerle kariyerime devam ettiğim oyun. Henüz üçüncü sezonumdayım ancak izlenimlerimi aktarmak isterim ey sözlükçü.
1. Oyun fm 2009 a göre çok daha akıcı. Çok daha kısa sürede yükleniyor.
2. Detaylar insanı şaşırtacak derecede. Galatasaray'da oynarken, Lincoln backroom staff tarafından en iyi oyun kurucu olarak önerilmişti. Buna rağmen, Milan'a sattım ve kulüp bu karardan memnun oldu. Gene aynı şekilde Udinese'de Domizzi'yi sattığımda kulüp memnun oldu.
3. Yeni transferinzi yanınıza alıp basın toplantısına çıkarabilmek hoş bir detay.
4. Arayüz çok daha kullanıcı dostu ve renkler de gözü yormuyor.,
5. Taktik akranı FM 2009 a göre oldukça gelişkin.
Gelelim eksi yönlere:
1. Yamasız oynarsanız kaleci hataları saç baş yolduruyor. Akınfeev her iki maçta bir topu rakip forvetin ayağına bırakıveriyor örneğin. Öyle ki bu hatalar şampiyonluğa mani olabiliyor.
2. Small database oynuyorsanız istisnasız her futbolcunuza teklif yağıyor ki huzur kalmıyor takımda.
3. Ucuza wonderkid alma dönemi 2009 da kapanmıştı 2010 da mümkün değil.
Gelelim FM kariyerimize. Galatasaray ile başladım her sene olduğu gibi. ilk işim Lincoln'ü göndermek oldu. Arkasından Ayhan'ı Tottenhem'a 6 milyon Euro'ya, Aykut'u ise Juventus'a 2.4 milyon Euro'ya sattım. Türkiye'de bu denli yüksek transferlerin gerçekleşmesi gerçekçiliğe büyük darbe vurmuş. Türkiye lligi oynamanın zevki tartışılır hale gelmiş.
Neyse eldekiş bütçeyle Van Der Vaart'ı aldım. Başka takviyeye gerek görülmüyordu. Gene de forvet hattına Falcao'yu alabilmek için Nonda'yı sattıysam da Falcao gelmem deyince Chevanton ve Marica'ya muhtaç kaldım. Fenerbahçe ise Nistelrooy'u alarak süprize imza attı.
Sezon başladı ve rahat şekilde şampiyon olduk. Avrupa ligindeyse kalecinin yediği hatalı gol nedeniyle ikinci turda Athletico'ya elendim.
Tranfer dönemi 5 milyon Euro bütçe ile getirecek futbolcu bulamayınca- eldeki kaynaklar yeterliydi örneğin Barış Özbek- Galatasaray maceramı bırakıp Udinese sularına açıldım. Evet genç yetenek membahı Udinese'de Asamoah, Zapata, Sanchez, Felipe, Handanovic, Domizzi, Coda, Pasquale, Gökhan inler, D'agostino Gaetano, Kitoko, Flores, Isla harika futbolcular. Özellikle Flores ilk sene için hayli iyi bir gol ayağı. Özetle birinci sezonu 4. sırada bitirip şampiyonlar ligi vizesi aldım diye seviniyordum ki 11. Fiorentina şampiyonlar ligi şampiyonu olunca bana Avrupa Ligi yolu göründü.
ikinci sezona ise 46 kiralık futbolcunun dönüşüyle 40 tanesini satarak başladım bütçeyle de
Van der Vaart, Riquelme, Sakho üçlüsünü, Carlos Vela'yı aldım. Sonuç mu ne oldu ey sözlükçü? Uyum bozuldu, şimdi 8. likte tutunmaya çalışıyorum.
Özetle, genç yetenek işi de yalan olmuş mirim, Sakho denen velet durduramıyor yaşlı kurt Di Vaio'yu.