aslında bu ülkede kızmaktan çok üzerine basa basa tartışılması gereken belkide en vahim konudur...
zekası,kültürü,ilkeleri,yaptıkları, ve en önemlisi insanlığı tüm dünyada kabul ve takdir gören bir liderin bu dünya düzeninin tekerine çomak sokan bir ur gibi görülmesi ve haliyle yıpratılması gereken bir anı olması gayet anlaşılır.
ve onun sevgisinin zorla aklımıza yerleştirildiği fikri de haysiyetsiz mücadelelerinin en büyük kozudur.
ve bizim en büyük ayıbımızda bu kozu onlara vermektir.
arkadaşlar!!!
kaçımız bir ağaç keşilmesin diye koca köşkü kaydırdığını ilköğrenim ve üniversite döneminde öğrendik ve onun her sabah ve akşam bir ağaca selamsız geçmediğini?
kaçımız öğrendik o ağaç kesildiğinde ağladığını?
kaçımız can dostlarıyla içerken,hayatını anlatmak isteyen gazetecinin paşadan müsade istedikten sonra paşanın ''peki bu alkol sofralarıda olacak mı?'' sualine ''olur mu paşam,nasıl anlatırım?'' demesi üzerine'o zaman hiç yazma' diyecek kadar samimi olduğunu o yıllarda öğrendik.
bahsi geçtiysede ezberdi, not içindi unuttuk gitti!.
bence biz onların istediği gibi değil de olması gerektiği gibi onu anlamak için yeni bir sayfa açıp oraya ne öğrendiysek yazalım!!.dedirten ironik sözlük başlığıdır.