olayın dinle, delikanlılıkla, bilmemneyle alakası olmadığı belli.
her toplumun kitapta yazmayan bir takım kuralları vardır ve yabancı bir ülkeye tatile giden bir turistte, bir zahmet, bunları bilmekle yükümlüdür. hadi yükümlü sert kaçtı ama en azından bilmesi gerekir.
yahu google'ı aç, bu gideceğim yerde insanlar ne yer, ne içer, nasıl yaşar, neye dikkat etmem lazım, oku öğren be kardeşim. kaç saniyeni alır?
bir turizmci olarak bu haberdeki olaydan daha beterlerine şahit oldum. eskiden çalıştığım otelde açık büfe sabah kahvaltısı sırasında restorantın tam orta yerindeki masada oturan 3 kız 3 erkek, 6 genç çılgın gibi öpüşmeye başladı, hızlarını alamadılar sonraki aşamalara geçmeye başladılar. o anda bizim departman şefiyle gözgöze geldik, "nası olucak, napalım?" dedim, "yauuvv, bilmiyorum" dedi kıvranarak ama arap konuklar gözümüzün bebeğine bakıyor resmen, etraf çoluk çocuk, kadın, aile kaynıyor. bir oraya, bir buraya dolandı garsonlar biraz etraflarında, sonra anladılar herhalde, kalkıp odalarına çıktılar.
ne olmuş diyeceksiniz belki ama emin olun havuzdan, spa'dan çıkıp afedersiniz dal daşşak gezen de var.
kimse kimseyi sınıflandıramaz, herkes bir değil tabi ama her milletin de kendine has bazı karakteristik özellikleri vardır. bu ingilizlerin içince ne dereceye kadar sapıtacağını inanın bilemiyor insan, hortum gibi çekiyorlar birayı.
