tabanımız bize istifa edin dağa gidin diyor

entry80 galeri
    68.
  1. aziz üstel star gazetesi'nde konu ile ilgili düşüncelerini okurlarıyla paylaşmış.ben de bu yazıdan bir bölümü sizlerle paylaşmak istedim:

    ''Elinde Vakko çanta, gözünde Nina Ricci gözlükle mi çıkacaksın?
    Önce sine-i millete dönüyordunuz?

    Sonra baktınız ki ortada, gerçek anlamda ne millet var ne de sine!

    Şimdi Emine Ayna, elinde mikrofon bağırıyor bas bas:

    Tabanımız dağa çıkın diyor!

    Kimlerle çıkacaksın dağa?

    Ne Aysel Tuğluk'un Vakko çantası, ne Sabahat Tuncel'in Nina Ricci marka gözlükleri ne de Sevahir Bayındır'ın röfleli saçlarıyla dağa çıkılır! Ha Uludağ'a kayak yapmaya belki!

    Dağa çıkmadan önce Üniversite hayalleri kuran rahmetli Serap'ın hesabını ver Emine Ayna!

    Vakko çantanı bi yana bırak Tokat'ta pusuya düşürüp haince öldürdüğünüz yedi asker anasının ayaklarına kapan Sabahat Tuncel; önce Nina Ricci gözlüklerini çıkar ama!

    Otobüslere molotof kokteyli atan, sağa sola taş savuran çoluğu çocuğu kışkırtmanın bir bedeli yok mu? Röfleli saçlarını savura savura TBMM koridorlarında yürümeye benzemez böylesi rezilliğin hesabını vermek
    Mustafa Karaalioğlu'nun geçen gün yazdığı yazıdaki,DTP kapatılmamalı; sözüne aynen katılıyorum. Değil DTP, hiç bir siyasi parti kapatılmamalı. Ama bu kışkırtmaların da hesabı bir biçimde sorulmalı DTP'den. Bu hesabın sorulacağı yer de TBMM'dir sonra da seçim sandığıdır!

    Bu parti daha ilk günden demokrasi açılımına karşıydı zaten. Çünkü isteklerini yerine getirmenin mümkünü yoktu. Bunu onlar da biliyordu. Akıllarınca kurnazlık yaptılar ve Kürtçe ikinci dil olsun. Biz de Kürt Marşı okuyalım... gibi ipe sapa gelmez bir sürü isteği tekrarlamakla kalmayıp,

    Abdullah Öcalan'ı serbest bırakmazsanız açılım maçılım olmaz! diye son noktayı koydular.

    Bu, yüzde altı dolaylarında oy alan parti, Türkiye'deki Kürt'lerin çok küçük bir bölümünü temsil ediyor. O yüzde altının da yüzde biri PKK teröristlerine sıcak bakıyor! Diğerleri elimiz kırılaydı da bunlara oy vermeyeydik! demeye başladı bile! işte Bingöl'den Bilal, Tunceli'den Nizamettin, Şanlıurfa'dan de Neşet ve daha onlarca e-posta. Soyadlarını yazmıyorum, gider bu insanları taciz edersiniz diye!

    Siz açılım falan istemiyorsunuz! Çünkü açılım sizin var olma nedeninizi ortadan kaldırır.

    Yazıktır, günahtır bunca çoluk çocuğu sokağa salmak. Günahların en büyüğüdür vatan evlatlarını siste pusuya düşürüp öldürtenlere alkış tutmak. Rahmetli Serap'ın ardından göz yaşı dökmemekse hainliğin en büyüğüdür! Yazıklar olsun topunuza! ''
    0 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük