faşizmin zararlarına karşı durmaya konusunda başarı sağlanmıştı ülkemizde. lakin özellike son dönemdeki terör saldırıları, bu saldırılarda şehit sayısının çok olması, terör örgütlerinin sade vatandaşları bile hedef görecek kadar aşağılık davranış ve söylemleri insanımızın duyarlı yanını yok etmeye sebep olmakta. imralı'daki şerefsiz bir vatan hainini koruyan, onun haklarını savunan ve özgürlüğünü dahi isteyecek kadar şuurunu yitiren ve tüm bunlara rağmen kendisine "demokratik" diyip demokrasiden bahsedebilen, ülke içinde bir topluluğa ayrıcalıklı haklar isteyen pkk terör örgütünün sözde siyasi kolu dtp nin, bu konuda etkisi büyüktür.
insanımız artık ölümleri kabullenemiyor. siyasetle ve mevcut orduyla terörün bitmesi sağlanamayacağı anlaşıldığından, faşizm ve faşizmin yaptırımları ile ülkenin zarar görmesi engellenmek isteniyor. sempatinin sebebi budur.
faşizm, tıpkı devrim gibidir. devrimcilerin bir sözü vardır "kan dökmeden devrim olmaz". artık faşizm ülkeyi sarmaya başladı ve ülkeyi bölmek isteyen her terörist faaliyete karşı bunu kullanabilirler. bunun oluşması için illa "ocak" denilen yerlere dahil olmaya gerek yok. ülkesinin bu bölücüler tarafından bölünmesine karşı çıkan her türkiye cumhuriyeti vatandaşı, faşizmi içinde barındırır. öyle ya da böyle.