sürekli duyduğum ve şaşırmadığım önemerdir. şöyle ki;
konya-alanya arası ortalama 4-5 saattir. dolayısıyla konyalı kardeşlerimizi hafta sonları sıklıkla alanya dolaylarında görmek mümkündür. bilumum pavyonda, konsların olduğu mekanlarda, barlarda, bazen de disko önlerinde. ovada hacı takılan bu güzide insalar, nedense sahil şeridinde birer günahkâra dönüşüveriyorlar. "42 plakalı şahinlerden atılan bira şişelerinin temizliğini konya belediyesi yapsın" diye de bir kampanyam var yiyen olursa. işin başka bir boyutu da bu konya'nın en büyük sorunsallarından birisi olan içkili mekan kıtlığıdır. bildiğim 3-4 ilçesinde içkili mekan hiç yok. (hadim, taşkent, çumra... vs.) ya bu ilçelerdeki tekel bayiilerin önüne efes kamyonu 2 dakikaya bir iniş yapıyor. yani bu şehirde içki içiliyor, sen ne diye içkili bi restoran yapmazsın ki? insanlar ellerinde içkilerle yol kenarlarına çekiyorlar, piknik alanlarında problem çıkartıyorlar, mesire alanları zaten pavyon gibi. patlak hoparlörlerden sonuna kadar açılmış oyun havaları eşliğinde insanlar içerken, yan tarafta da çocuklar top oynamaya çalışıyor. yolu konya tarafına düşen bilir, şehre girerken, dağın bayırın bol olduğu yerler güneşte hep parlar, çünkü her yer bira şişesi kırığıyla doludur. yol kenarlarında renk renk şahin silsileleri ve eğlenceli iç anadolu insanı ellerinde bira şişeleriyle karşılar misafirlerini... onu öyle yapacaklarına, şehirde birkaç tane içkili restoran, birahane, meyhane vs. olsa, insanlar oraya gitse, çok daha güzel olur... tabi neticede hak'tan değil, halktan korkulduğundan kimse içki içtiğini belli etmek istemiyor... çok yazık...
