"kaptan dün rüyamda seni gördüm, lisedeydik ve okulu kırmıştık, eğlendik mi diye sorma çünkü ne bok yiyeceğimize karar veremeden rüya bitti"
geçenlerde en yakın arkadaşımdan böyle bir mesaj aldım. okulu kırmak bizim için oldukça sıradan bir davranış haline geldiği için okula gitme eylemine çok yabancı kalıyor, okula gidenlere "lan ders kaç dakika sürüyordu" falan diye soruyorduk. fakat okulu kırıp çok da eğlenmiyorduk ne yalan söyleyeyim. okulun kapısına kadar gelip "öff bugün de matematik var a.k." deyip o kapıdan o kadar yolu geri dönüyorduk. onun yerine ortak bir noktada buluş de mi?
okulda karar verdik diyelim kaçacağımıza, o lise kıyafetiyle insan nereye gidebilir ki? aman allahım! lise eteği giyen birisi varsa yanınızda; "ana babaları da bunları okula gidiyor zannediyor cık cık cık" bakışlarına maruz kalıyordunuz. bunu da geçtik diyelim, ilk ders 8:00'de başlıyordu, o saatte okuldan kaçıp ne yapacaksın ki? sinemanın ilk seansı zaten 11:00'de, bi cafeye gitsen iki çay içip kalkmak zorundasın, dedim ya lise kıyafeti kötü bir şey diye.
iki kare kök alma işleminden kaçacağız diye ne eziyetlere katlanıyormuşuz yahu
