i looked to the skies, turning away with blackened eyes. / gök yüzüne bakıyorum, gözlerim karararak dönüyorum
i'm a stranger on a train, you're all strangers on a train. / bir trende yabancıyım, hepiniz yabancısınız.
sorry to confuse you, but all that you know is wrong / aklını karıştırdığım için üzgünüm, ama düşündüğün şey yanlış.
and there's just no name for what's gone on. / sadece olan biten şeyin (senin koyduğun gibi) bir adı yok
i've walked on thin ice just to feel mystified, / ince buzda yürüyorum, sadece şaşkın hissetmek için
as we spin through outer space... / biz uzaklara doğru savrulurken
sorry to confuse you, but all that you know is wrong / aklını karıştırdığım için üzgünüm, ama düşündüğün şey yanlış.
and there's just no name for what's gone on. / sadece olan biten şeyin (senin koyduğun gibi) bir adı yok