iki gönülün bir olunca zamanın seyran olduğunu bana öğreten kişi. delicesine eğlendiğimiz, çocuklar gibi ağzımızı göğe doğu açıp "mahahah" diye güldüğümüz, beklentilerimizin altında bir yarınla karşılaşınca reiki ile uğraşan geçkin kadınlar gibi kabullenme yollarına gittiğimiz ama tüm bunları beraber yaptığımız kişi. tarih hep üç kişilik oluşumlara yürü ya kulum demiş olsa da (komedi dans üçlüsü, üç silahşörler, vizyon -misyon-strateji, MFÖ) iki başımıza mücadelemizi sürdürecek, beyle bey işçiyle işçi olacağız.
yirmiyedieylülikibinaltıçarşamba - kaptan - sigara yanığından delik delik olmuş masa örtüsü üzerindeki susam tanelerini ıslak parmak ucuna biriktirirken...