anlamakta zorlananlar için tekrar edelim. kapatılamaz. kapatılması kanunlara aykırı. ister kapanmasını isteyelim ister istemeyelim sonucu hukuk ve bağlı olduğu kanunlar verecek. bunu telaffuz ettiğim için edebiyat yapmakla, tatlı su demokratı olmakla suçlayanların anlamasını dilerim. mahkemelerin kanunlara uymasını istemenin neresi hatalı. madem öyle, gücümüz yetiyorsa o kanunları iptal edelim. ha! anayasa mahkemesi ben kanuna uymam kapatmak istersem kapatırım derse ki daha önce 367 meselesinde dedi, açıktan açığa hukukun sonu olur. kanunlara neden uymadığımızı kimseye anlatamayız.
anayasanın 2004'te değişen 90.maddesi uyarınca avrupa insan hakları sözleşmesinin temel hak ve hürriyetleri belirleyen kanunları (insan hakları sözleşmesinin 11.maddesi parti kurma ve kapatma durumlarını düzenler) kanunlarımızın üzerindedir. avrupa insan hakları sözleşmesi "bir partinin kapatılabilmesi için şiddet kullanmak ve demokratik rejimi" yıkmak diyor. dtp, şiddeti teşvik etse dahi demokratik rejimi yıkmak gibi bir suçu yok ve aihm içtihadına göre "demokratik hakları kısıtlanan toplumların şiddete başvurması seçmenin demokratik yolla gösteremediği oy rengini belirtmesi" olarak yorumlanıyor. dtp'liler bunu bilip buna göre davranıyorlar. "kapatılırsak dağa çıkarız" derken bize değil avrupa'ya şimdiden mesaj veriyorlar. demokratik açılım sürecinde avrupa'da zemin kaybeden dtp ve pkk bu dava sayesinde daha güçlü olarak geri gelecek. bunca zaman hem kendi seçmeni hem avrupa için mecburi demokratik açılıma destek veren dtp ve pkk'nın istediği tam da buydu. yani türkiye'ye güvenilemeyeceğini, türkiye'de kanunlar yapılsa bile bir hukuk devleti olmadığını ispat etmekti.
sonuç ne olursa olsun vatanımıza hayırlı olsun. elbet bir gün bizi neden avrupa birliğine almadıklarını anlayacağız. bu anayasa ile biz sittin sene avrupa birliğine giremeyiz, hatta zamanla avrupa konseyi'nden de atarak tümden bizi adam etmekten vaz geçerler.
