yeni ayakkabinin hayata alisim sureci

entry2 galeri
    ?.
  1. yeni alınan ayakkabının gündelik hayata alışım sürecidir.* *

    ilk günleri çok zordur bu ayakkabının. insanda gereksiz sinir, stres, heyecan yaratır. bu günler atlatıldı mı gerisi kolaydır. mağazada binbir çeşiti denenerek alınan ayakkabımız "orijinal" kutusuyla girer eve. işte bu anda maceramız başlar. ilk gün altının da temiz olmasının verdiği güvenle ev içinde dolaşır durur insan. değişik değişik kıyafetlerini, kotlarını, tişörtlerini dener bu ayakkabıyla. acaba uyum sorunu çekecekler mi?? yok yok çekmezler. zaten alırken gardolabındaki tüm kıyafetler düşünülerek alındı bu model, rengi ona göre ayarlandı.

    level 2, daha zordur ilkinden. çünkü bakkala, manava, insan içine çıkılacaktır. yolda uyuz arkadaşlar tarafından farkedilip "eheheh gel lan gel basayaım hayırlı olsun muhaha" sözlerinin birinci dereceden muhattabı olacaktır. ulan adi arkadaş senin arkadaşlığın da yalan, ne bokuma basıyosun ışıl ışıl parıldayan ayakkabıya?? mübareğin hayrının da içine ettin afedersin. neyse elle hafiften silinir bu halden anlamaz hayvanın pati izleri ve yola konulur tekrardan. yolun hep düz, engebesiz, taşsız tarafından yürünür. yerde su birikintisi varsa 3 metre dahi olsa atlanabilir bu anda (ki yağmurlu bir günde bu ayakkabı kesinlikle giyilmez). eve dönüldüğünde ayakkabı güzel sabunlu bir bezle silinip belki "orijinal" kutusuna belki de ayakkabılığın en boş, en ferah kısmına yerleştirilecekir.

    level 3, zor günlerin yavaş yavaş geçtiği, mutlu yarınlara hafiften yelken açıldığı günlerdir. artık bu ayakkabıyla yolda normal yürüyor, eve geldiğinde kapı dışarısına bırakıyor, hatta ve hatta futbol topuna vurabiliyordurdur. ayakkabımızın üzerinde geri dönüşü olmayan izler ilk kez bu levelda gözükür. ayrıca ayakkabımız da sahibine alışıp onun ayak şeklini alıyor hatta ve hatta o ayağın kokusunu kokuyordur.

    level 4'te bir önceki levelda aldığı darbelerle bitap düşen ayakkabımız son günlerini yaşamaktadır. ayakkabılığın en pis, en kokan, en çirkin ayakkabısıdır o artık. zaman zaman kokusundan ötürü dışlanıp balkona bile konar. evet artık o dışlanan, insan yerine konmayan bir ayakkabı. bir zamanlar el bebek gül bebek sevilen, okşanan, sabahleyin giyilmek için heveslenilen ayakkabı, istenmez, hor görülür olmuştur. ve hazin son gelir. evin annesi daha da dayanamayarak atar buncağızımı çöpe. ama hayat orada bitmez ve bitmeyecektir ayakkabımız için. belki de çöp konteynırını karıştıran çöpçünün ayağında yeniden doğacaktır. kimbilir..
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük